Schrödinger'in kedisi yeni fiziğin maskotudur. Kuantum teorisyeni Erwin Schrödinger tarafından kuantum gerçekliğiyle bağlantılı imkânsız görünen bazı bilmeceleri açıklamak için ortaya atılınca, 20. yüzyıl biliminin hayrete düşüren bir sembolü oldu. Sağduyunun günlük dünyasında ve eski fizikte bu ya da şu düğme çalışır ve kedi ya yiyecek ya da zehir yer; sonuçta ya ölür ya da canlı kalır. Fakat Schrödinger'in kedisi kuantum kedisidir; bu yüzden işler onun için böyle yürümez. Kuantum dünyasında, tüm ihtimalle
Akıl hastalıklarının tedavisinin ve psikiyatrinin bilim olarak inşa edilmesi süreci ile intihara eğilimin bir hastalık olarak kurgulanması arasındaki bağlantıları odak noktasına alan bu kitap Michel Foucault'nun eserlerinden ilham alıyor.
İntihar dinin, ahlakın ve hukukun konusu olmaktan çıkıp nasıl bilimsel bir sorun haline geldi?
İntihara eğilim hangi koşullarda mücadele edilmesi gereken patolojik bir vaka olarak tanımlandı ve bununa ilgili ne tür tarihsel pratikler söz konusudur? Bu sorulara ışık tutm