Farklı zamanlar, farklı mekanlar...2058 yılının sıradan bir gününde, evde çok da gizli olmayan bir kutuda, sıradan bir cihaz gibi görünen makinenin ışınlamasıyla kendilerini 2016 yılında bulan Dila ve Deva'nın, geri dönmek için makinenin nasıl çalıştığını anlamaya uğraşırken tanıştıkları Ahmet Kemal Baştan'ın hayatlarını nasıl değiştirdiğini okuyacaksınız.Kendi zamanına dönebilmek için 2561 yılına gitmek, zaman polislerinin takibinden kurtulmak, geleceğin dünyasının şekillenmesine sebep olan olayın öncesine

...Devleti küçültelim! Neden? Devletimiz çoook büyük! Nasıl yani? Bir ucu Avrupa'da, Bir ucu Asya'da. Baksanıza kendi kendini bile yönetemiyor! Ekonomisini İMF ve Dünya Bankası, Siyasetini AB ve ABD yönlendiriyor. Sonracıma, Devletin elinde, devletin kuruluşu da kalmadı. Eee... Bunun için küçültelim devleti, rahat edelim! ... Devlet küçülürse, siz de küçülmez misiniz? Siz küçülerek, küçücük olmak ister misiniz? Ekmeğiniz azalsın, lokmanız boğazınızda kalsın ister misiniz? Düşünün! Düşünelim! K

Üç Mevsim Mektupları, Ahmet Eroğlu'nun yaşama ilişkin denemeleri...Hüzün, umut, sevinç! Aşk ve tutku!Eroğlu, Bir tırmığın toprağı taradığı gibi belleğini taradı deyip, ekliyor: Kaçış için savunma mekanizmaları aradı; dolunayla bir olup, onunla oyun oynadığını sandı!Zaten hep öyledir kaçışlar... Insan oyun oynadığını sanır!Acaba her kaçış sonrası bir pişmanlık duyar mı insan?Yaşam aç! Aç yaşamda sevinçler de aç!Ahmet Eroğlu, Üç Mevsim Mektuplarında yüreğimizin içinden kopup gelen sevgiyi, aşkı, hüznü, umudu