ت اريخ في الواقعي ة إلى الرومانس ية من ينتقل روائي أول لقب على زاده محمود رجائي حاز َّاب كت أهم بين من أن ه كم ا .)الس يارة( العرب ة حب روايت ه خالل من وذل ك ،ال تركي األدب .العثماني العصر أواخر وشعراء ،باألجنبي كاإلعجاب ،ذاك آن المجتمع في المنتشرة المشكالت من العديد الرواية تتناول .مسبقة أحكام إصدار على بناء والتعامل ،والمادية ،الخارجي بالمظهر واالهتمام

Malumdur ki insan eğlencesiz yaşayamaz. Bendeniz gibi fıtraten yalnızlığı sevenler içinse okumak veya yazmaktan daha iyi bir eğlence olamaz. Şu kadar ki bu meşgul olma şekli özellikle ciddi olunca yorgunluğuna dayanmak kabil değildir. Bu halde yorgunluğu az, eğlencesi çok meşguliyetler aranmak tabiidir. İşte şu ihtiyacın sevkiyledir ki ara sıra böyle şeyler yazmakla zamanı öldürmeye mecbur oluyorum. İyi bilirim ki içimizde bu türlü işgallerle mesela satranç oynamaktan on kat abes, bahçe kazmaktan on kat fay

Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem'in en ünlü eseridir. Hikayenin kahramanı Bihruz Bey, zengin bir aileye mensuptur. Ancak gösteriş meraklısı ve şımarıktır. O dönemde pek moda olan bahçe gezmelerinden birinde rast geldiği genç bir hanıma tutulur. Aslında hiç tanımadığı bu kadının peşinde sevimsiz ve küçük düşürücü birçok olay yaşar, gülünç durumlara düşer. Romanın sonunda hayalinde soylu özellikler yakıştırdığı ve sevgili edindiği kadının gerçek yüzünü görecek, büyük hayal kırıklığına uğrayacaktır. Ya

Edebiyatımızda gerçekçilik akımının ilk örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa görmüş gençlerden; Frenkler gibi süslü gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca dergi ve gazetelerle dolaşan, Bonjur! Bonsuvar! Vuz alle biyen! diyebilmek için Beyoğlu'nda adam arayan; Türkçe konuşurken araya yalan yanlış Fransızca sözcükler katmadan edemeyen; savurganlığa, borç etmeye özenen; Türkçe'yi kaba bir dil sayıp bu dilin câhili olduğu için övünen Bihruz Bey'in trajikomik öyküsüdür. Romanın kahramanı Bihruz Bey,

Araba Sevdası, Türk Edebiyatı Tarihi´nin en önemli olaylarındandır. Bir çağ kapatıp bir çağ açar. Tazminat´la Servet-i Fünun´un kesiştiği noktada, bir anıtsal roman olarak karşımıza çıkar. O günden sanki bugünün araba hayranlığını, eski İstanbul mesire, Çamlıca alemlerinin eğlencelerini, bir mirasyedi çılgın gencin, bir yosma uğruna servetini har vurup harman savuruşunu egzotik bir dekor içerisinde verir. Recaizade Mahmut Ekrem Araba Sevdası romanıyla Servet-i Fünun romancılığını hazırlar.