Bu kitapta anlatılan hikayeler; gençlerin ağzından yaşadıklarını anlattıkları gerçek hikâyelerdir. Bu kitabın yazılma amacı gençlerin yaşadıkları hadiseler, içinden çıkılmaz durumları herkesin okuyup öğrenmesi ve yollarının buralara düşmeden, kurduğu temiz hayalleri doğrultusunda hayatlarını yaşamasıdır. O gençler birer kurbandı ancak uyanmayı başaranlar yaşadıklarını dile getirip geleceğin gençlerine ışık olmak istediler. Ülkemizde hiçbir gencin kendileri gibi aldanıp hayatına zarar verilmesine, hayallerin

Aydan Yıldız Güneş Kelebek yolun sonu dediği anda, Allah kelebeğe “Ol” dedi. “Tüm dünya renklerine bürün ki, çiçek çiçek dolaşıp dünyaya renk katasın. Baharı renklerinle donatasın. Senin o zarın içinde geçirdiğin günler hatırına, karşılığını vermeden canına kast etmek benim şanıma yakışmaz. Cefa ile yoğrulan her şey muhakkak ki ödüle layıktır. Hayata çile içinde veda etmeden dünya renklerine bulanmalı ve muradını almalısın. Şunu da bil ki senin narin bedenin bu dünya cefasına dayanamazdı. O zarın içinde bu

Hikâyemizin kahramanı Toraman ve kayıp yavrular, annenin yavruları için yaptığı fedakârlıkları, yetiştirirken yaşadığı zorlukları ve kayboluşlarını anlatıyor. Anne Toraman büyük bir sabırla, özveriyle, mücadeleyle tekrar yavrularına kavuşurken, çok zor maceralardan geçtiğini heyecanla sizlere aktarıyor. Toraman başka kayıp yavruları da ailesiyle buluştururken, sonunda bize kocaman bir aile olabilmeyi yaşatıyor. Başarmanın iyi bir yürek ve güzellikleri paylaşmayla mümkün oluşunu en güzel şekilde anlatan hikâ

Bu öyle bir aşk hikâyesi ki, bir kuşun dostluğuyla başlayıp, Âşık'ın yüreğini umutla dolduran sonra da ümitsizlik içinde, ateşlerde yanışını anlatır. Herkesin kendinden bir parça bulacağı gerçek bir aşk hiķâyesidir. Âşık'ın içini yakıp kavuran aşkı için; senelerce sabırla, ümitle, beklediği, verilen sözlerin koca bir yalan olduğunu ve Âşık'ı perişan edip, ateşlerde yanışına sebep oluşunu anlatır. Bu öyle bir aşk ki, Maşuk'una sevda şiirleriyle, rüyalarıyla, isyanlarıyla, feryatlarıyla kendini ifade ett

Yaşanmışlık üzerine kaleme alınan şiirler âdeta bir şiir çeşnisi olup, hadiseleri içinde yaşayan şair, duygu ve düşünceleri yürekten düşen damlalar misali yazıya dökmüştür. En derin yalnızlığı, ihaneti, hazanı, hasreti, mazlumların feryatlarını şiirlere yansıtmış, doğduğu yere duyduğu özlemini en lirik şekilde aktarmıştır. Daha güzel bir dünya hayalini haykırmış, insan ayrımı yapanlara en dokunaklı dille seslenmiştir. Kadına verilmesi gereken değeri dile getirmiş, şu koca dünyada dost bulunmadığını haykırmı

BANA SEVGİYİ ANLAT Aydan Yıldız Güneş Bana Sevgiyi Anlat her hikâyesinde kendinizden bir şeyler bulacağınız ve hayatınıza güzellikler katacağınız bir eser. Elma’nın Yeniden Doğuşu; çekirdekten oluşu, dostluğu, kardeşliği, sevgiyi, yardımlaşmayı… Babaannenin Formulü; ilginç buluşlarıyla torunuyla arasındaki güzel yaşantı örneklerini, hayata dair dersleri hem eğlenceli hem de düşündürücü bir şekilde aktarır. Saniye Hanım; keyifle okuyacağınız kalabalık, mutlu, birbirine bağlı bir aileyi anlatır fakat

Hiç avare geçen bir hayatımız ve malayani yazacak bir sözümüz olmadı. Hamdık piştik yandık hayat felsefemizdi. Bize altın tasta sunulan bir yaşantımız ve kolay bir başarımız olmadı. Hep mücadeleydi hayatımız, tırnaklarımızla kazımakla meşguldü ellerimiz. Kitaptaki şiirlerin çoğunluğu yaşadığımız hadiselerden dolayı oğluma duyduğum yoğun hislerin yansımasıdır. Ayrıca kahramanlık ve milli şiirlere, şehit şiirlerine ve çok değerli dostlarımın resminden esinlenerek hissettiğim duygularla yazdığım şiirlere de ye