Aşkı ararız, düşünürüz, peşinden koşarız fakat yakalayamayız ya da o kişiyi bulamayız fakat unuttuğumuz anda birden kalbimizde bitiverir. Nasıl gizli gizli kalbimize süzülüp yerleştiğini anlayamayız fakat aşk bedenimizi sarar ve kalbimizi hatta ruhumuzu ele geçirir ve biz artık ona ait oluruz. Yanar yanar kavruluruz ve bir bardak suyu onun avuçlarından içince aşka doyarız.

Banu bir anaokulunda öğretmenlik yapıyor yanında oğlunu da götürüyordu. Oğluysa günden güne büyüyor, güçleniyor, zeki bir birey olarak yetişiyordu. Banu'nun yükü ağırdı fakat o her şeyi başarabilecek cesur bir kadındı. Yaşadığı bu şehir artık onu sıkıyordu. Yeni bir yerde yeni bir hayata başlamak ve hayatındaki bütün acıları unutmak istiyordu. Peki bunu başarabilecek miydi? Dünyanın neresinde yaşamak istiyorsanız oraya gidin. Fakat çantanıza iki şeyi koymayı unutmayın: 1- Cesaret 2- Çalışkanlık