….“Karlı bir kış günüydü. Oltu’daki evinde, Ali’nin babası Kasım Efendi ikindi namazını kılmış, kuzinenin yanında hafiften kestiriyordu. Karısı odanın bir tarafında ertesi gün yiyecekleri yemeğin malzemelerini hazırlıyor, bir taraftan da İstanbul’daki oğlu Ali’yi düşünüyordu. Kızları Çiçek ise yandaki odada sedirin üstüne oturmuş, oya işliyordu. Artık çeyizine bir şeyler daha katmalıydı. Kasım Efendi rüya görmeye başlamıştı. Bir grup askerin kovaladığı birkaç kişilik Ermeni bir aile, Kasım Efendilerin Oltu’

Alim Gürerk yaşam öyküsünü yazmış. Sıradan bir vatandaşın çok ilginç, hem de renkli anıları. Yaşadığı acı tatlı olaylar, başına gelenler ve özellikle de askerlik dönemini anlatan anılar... Doğrusunu isterseniz bu ilginç anıları okumak için değil, sayfalarını şöyle bir karıştırmak için elime almıştım. Ancak karıştırarak ilerledikçe kitabı elimden bırakamadım. Olaylar beni sürükledi, içine çekti ve birkaç saatte bitirdim. Aslında, kim olursa olsun herkesin renkli anıları vardır ve günün birinde, yaşayanlar t