Düşünmek, bir suçtu Konuşmak, bir suçtu. Yazmak, bir suçtu. Baykuş Cumhuriyeti Yırtıcı kuşlar tarafından yönetilen bir ülkede, kolu kanadı kırılmış, uçmaktan ve şarkı söylemekten mahrum bırakılmış diğer kuşların hikâyesidir. Dünyanın her yerinde yırtıcı kuş liderler yüksek dağlarda kuluçkalanmış, her geçen gün otoritelerini daha yükseklere taşırlarken, biz kanatlılar doğa gibi tahrip edilip her şekilde sömürüye maruz kalıyorduk. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği Baykuş Ülkesi’nin siya

Hayatın olasılıkları arasında standart sapmanın bir formülü varsa eğer Tanrı bunu bize söylemiş miydi? Murat, çoktan bir otuz beşliği devirmiş kırkına adım atmaya yaklaşırken monoton giden hayatına aldığı fevri bir kararla dur diyecektir. Yeni hayatını keşfederken Murat, kendince hayatı, hayatın işleyişini ve nasıl bir denge kurduğunu anlamaya çalışıp, son hayalinin de gerçekleşmesiyle hayattaki çarkların nasıl döndüğünü ve hayallerinin nasıl gerçekleştiği gizemini kendisinin çözmüş olduğunu fark edecektir.