"İnsanlığı yetişkinler ve çocuklar olarak, yaşamı da çocukluk ve yetişkinlik olarak ikiye ayırırsak, her iki dönemde de sayısız çocuk yine var olacaktır. Sadece bizler kendi çatışmalarımıza ve endişelerimize gömüldüğümüz için onları fark etmiyoruz tıpkı eskiden kadın haklarına, çiftçilerin dertlerine ve baskı altındaki halkların ve ulusların sorunlarına kör olduğumuz gibi. biz düzenimizi çocukların bizi mümkün olduğunca az rahatsız edeceği, gerçekte kim olduğumuzu ve ne yaptığımızı bilmeyecekleri şekilde ku

Bir çocuk doktoru, eğitimci ve Polonyalı bir Yahudi olan Janusz Korczak, Varşova´da hem Yahudi hem de Katolik çocuklara hizmet veren ilerici yetimhaneler kurdu. Polonya´da çocuk haklarının bilinen ilk savunucudur. Varşova gettosundaki yüzlerce öksüzün kurtarıcısı olarak bilinen Korczak’ın bu beğenilen biyografisinde ahlaki bir örneğin hayatı canlanıyor. Çocukları yetişkinlerin dünyasının adaletsizliklerinden korumaya kararlı olarak, yetimhaneleri parlamentolar ve mahkemelerle tamamlanan "adil topluluklar" h

Mutsuz Bir Hafta, Stasyo’nun daha pazartesi günü zayıf not almasıyla başlar ve mutsuzluğundan hiçbir şey kaybetmeden devam eder. Çünkü haftanın başında alınan zayıf not, “Can sıkıcı bir sineğe benzer ya da kurutma kâğıdı üzerindeki mürekkep lekesine. Sürekli kafanızın etrafında dolaşan sinir bozucu sinek gibi bütün aklınızı kaplar ve kurutma kâğıdı üzerindeki mürekkep gibi yayılır.” Çocuk hakları savunucusu Korczak’ın, öğrencinin başarısını sadece aldığı notlarla ölçen eğitim sistemine yönelik eleştirilerin

Kaytek, yaramaz bir öğrenci. Sabırsız, çabuk öfkelenen, en küçük bir kışkırtmada bela çıkaran, her şeyden çabucak sıkılan, iyi arkadaşı olmayan bir çocuk. Eğlenceli, zor ve büyülü şeylere bayılıyor. Bir gün büyü yaparak geçeği değiştirebildiğini keşfediyor. O günden sonra, sıradan bir çocuk görünümünde güçlü bir sihirbaz olarak ikili bir hayat yaşamaya başlıyor. Yeni gücünü, okulunda ve mahallesinde tuhaf olaylara neden olmak için kullanarak çok eğleniyor. Ancak hızla artan güçleri bir gün Varşova şehrinde

Janusz Korczak'ın 1910'larda açtığı iki yetimhane, adeta çocuklar tarafından cumhuriyet ilkeleriyle idare edilen birer çocuk cumhuriyetiydi. Çocuklara bambaşka bir gözle bakıyordu; onların toplumun büyük bir yüzdesini oluşturduğunu, bu nedenle de birer vatandaş muamelesi görmeleri gerektiğini düşünüyordu. İnsanın hayatının en önemli döneminin çocukluk olduğunu ve böylesi neşeyle dolu bir zamanın bir daha gelmeyeceğini söylemişti. Janusz Korczak 1942 yılında, yetimhanesindeki çocukları yalnız bırakmayıp onla