Eser, soruşturma evresinin hukuki sınırlarını belirleyerek, bu evredeki vücut bütünlüğüne yönelik tedbirlerden gözlem altına alma, beden muayenesi, moleküler genetik inceleme, fizik kimliğin tespiti, yakalama, gözaltı, arama ile sınırlı tedbirleri konu edinmektedir. Bu tedbirlerin TCK içerisindeki birçok suç bakımından hukuka uygunluk sebebi yarattığı göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle tedbirlerin koşullarının net bir şekilde ortaya konulması maddi ceza hukuku bakımından da çok önemlidir.

Mevcut eser, ceza muhakemesi hukukunda seri muhakeme ve basit yargılama usulüne ilişkin teorideki tartışmalar ile uygulamada yaşanan sorunlar harmanlanarak, sorunları çözmeye yönelik çeşitli muhakeme stratejileri geliştirilmeye yöneliktir.

Çevre, tüm hukuk dallarınca korunmaya layık bir hukuki değerdir. Anayasa hukukundan, idare hukukuna, medeni hukuktan ceza hukukuna kadar birçok alanda çevrenin korunmasına dair ciddi reform çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Mevcut eser, çevre ceza hukuku Genel Hükümler tartışmalarına ışık tutmayı hedeflemektedir. Ancak çevre ceza hukukunun sadece maddi hukuka ilişkin ciddi sorunları bulunmamakta, gerek Çevre Özel Hükümler gerekse ceza yargılaması hukuku alanında çözümlenmesi gereken önemli birçok tart

Mevcut eser, Bielefeld Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 2004 yılından bu yana verilen Türk Hukuku derslerinde kullanılan ders notlarının geliştirilmesi ile elde edilmiştir. Eserin ana hedefi, Türk hukuku ile ilgilenen Alman hukuk öğrencilerine, genel Türk özel hukuk bilgisini ve terminolojisini aktarabilmek; aynı şekilde Türk hukukçulara da Alman hukuk terminolojisine geçiş açısından kaynak olabilmektir.

Mevcut eser bizim 2018-2019 yıllarında Adli Bilimler Enstitüsü Ceza Adaleti Anabilim Dalı (Kurucu) Başkanı olarak görev yaptığımız Üsküdar Üniversitesinde gerçekleştirilen I. Uluslararası Adli Bilimler ve Ceza Hukuku Kongresi kapsamında sunulmuş tebliğlerden oluşmaktadır. Konuşmacıların çoğunluğu lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde öğrencidir. Moderatörler tartışmaları yönlendirmiş ve yeri geldiğinde kendi görüşlerine yer vermiştir.