Büyük bir ailenin hatta bir milletin üst düzey kişilerinin koskoca Osmanlı İmparatorluğu içindeki önemli konumlarını, bir asrı aşkın bir zaman diliminde -kelle koltukta- iktisadi, siyasi politik ve sanatsal olarak iktidar cephesinde var olabilme çabasıyla, zanatlarıyla nasıl idare ettiklerini ve yönettiklerini anlatan bu kitap tarihi aydınlatırken, aynı zamanda hikâyemsi anlatımıyla tarihi sevdirmeyi amaçlıyor. Kitabımı hazırlar ve yazarken geçmişteki tarihi olayları daha canlı ve heyecan içeren bir şekilde

Bazen atalarının kaderini miras olarak alır insanoğlu! Bir kadın düşünün ki hayatı, kaderinin değişmesini beklemekle geçmiş. Firdevs, kendi adının anlamı olan cennet bahçesini şimdi gömülü olduğu topraklarda yaşamakta! Hayattayken acınası, çaresiz ve mutsuz bir kaderi olsa da, bu kadının içinde yarattığı cennet bahçesini kadersiz ve şanssız çocuklarına yansıtmamış. Savaşın getirdiği talihsiz kaderinin yansımalarını istemeden geçirdiği torunun torunu şimdi onu şifalanmak için anıyor, ancak bu sefer torun ina

Bu kitabımda mücevherin zamanda yolculuğunu, tarihsel süreçte nasıl gelişip değiştiğini, gelişen ve değişen tekniklerle milletlere göre tercih edilen mücevherlerin dilinden anlatacağım sizlere. Bir Osmanlı torunu olarak iltimas geçeceğim Osmanlı mücevherlerine ve bu mücevherleri yapan eşsiz değerli usta elleri anlatacağım.

1900'lerin başı, Selanik!... Avrupa ve Osmanlı İmparatorluğu için için kaynıyor, adım adım Birinci Büyük Dünya Savaşı yaklaşmakta... Avrupa'nın en modern kentlerinden Selanik'te Türkler, Rumlar ve Yahudiler, birbirlerinin değerlerine ve inançlarına saygılı, yüzyıllardır birarada, mutlu yaşamlarını sürdürüyorlar. Ancak savaş ve yarattığı yıkım, her zaman olduğu gibi bir kez daha değer ve inanç gözetmeksizin insanları doğup büyüdükleri yurtlarından edip yabancı diyarlara sürüyor... Yüzyıllardır dünya üzerin

Son yıllarda değerli dostlarımdan en çok duyduğum sözler anda kalmak, anda yaşamak; bu cümlelere ters düşen mücevherler, kendilerine ait ruhları ile ve sözsüz anlatımlarıyla anda değil, asırda değil, zamanın ötesinde binlerce yıllık yaşanmışlıkları içinde barındıran en değerli, en manevi, en paha biçilmez eserler olmuşlardır. Öyle ki; ustasının elinde şekil alırken mücevherin ruhu üflenir ve hayat alır, dönemlerinin örf, adet, kültür ve hatıralarıyla yaşarlar.