Dini hoşgörüsüzlüğün Avrupa'da kontrolsüzce yayıldığı on beşinci yüzyılda, İngiltere doğumlu Anna Bookman ve büyükbabası Finn, hayatlarını Prag'da değerli kitaplara ışık tutarak kazanıyorlardı. İncil'in yasaklanmış çevirileri de işlerinin bir parçasıydı. Finn, insanların din adamlarına para vermeden Tanrı'nın sözlerini kendi kendilerine okuyabilmeleri gerektiğini savunuyordu ve bu düşünce ülkede gittikçe daha da tehlikeli sonuçlar doğuruyordu. Yetkililer kitapları yakmaya ve muhalifleri ortadan kaldırmaya b

On dördüncü yüzyıl sonlarında, eski feodal düzenin çatırdamaya başladığı ancak bir lordun kırbacı yahut bir piskoposun zevklerinin herhangi birinin kaderini hâlâ etkilediği yıllarda İngiltere. Kitapların nadiren bulunduğu ve çok maliyetli olduğu zamanlar. Her biri el yazısıyla titizlikle kaleme alınıyor ve zarif çizimlerle süsleniyordu. Kocasının korumasından mahrum bir dul ve elindekileri korumaya çalışan bir anne olan Blackingham Malikanesi'nin Leydisi Kathryn, kralın vergileri ve kilisenin vergisi aras