Tarihin hemen her döneminde bir kültür ve sanat şehri olan Harput, Elazığ'ın zengin kültürel hayatı içinden süzülerek gelen, kültür değerleri içerisinde Harput Müziği büyük özellik arz eder. Türk Musiki Kültürü içerisinde kendine has yapısıyla temayüz etmiş olan Harput Musikisi'nin öğretilmesi, yaygınlaştırılması ve yaşatılması önemli bir konudur. Bu amaca bugüne kadar gerek ferdi olarak gerekse gönüllü kuruluşlar olarak bu konuya büyük hassasiyet gösterilmiş ve bunun yansıması olarak da bugün başta El

Ahçik; Bir aşk şiirinin romana dökülüşüydü. İhanet ateşinin yüreklerde söndüremediği bir damla sevdaydı. Ahçik; Türk genci Mustafa ile Ermeni kızı Ahçik arasında yaşanan ve yıllarca dilden dile anlatılan gerçek bir aşk hikâyesinin kelimelere dökülüşüydü. Ahçik; Ermeni isyanının kurban olarak seçtiği iki yürekti. Fırat'ın doğusunda başlayan, Suriye’ye uzanan Mustafa ve Ahçik’in aşk hikâyesini okurken Ermeni tehciri ile ilgili bilinmeyenleri de öğrenmiş olacaksınız.

"Deli; kelime anlamı ile Mecnun yani aklını yitirmiş, aklını her zaman yerinde ve gereği gibi kullanamayan... Yerinde duramayan gençlere de delikanlı demişiz veya daha çılgınına delifişek... Aşkımızı, tutkumuzu belirtmek için "deli divane" olmuşuz... Delilik aslında ruhumuzda var. Yani sırf onlar deli değil... Bu ruh bizde de var."