“Tanrı’nın öldüğü zamanlar” diye nitelendirilen bir dönemi anlatan “Tanrısız Gençlik” tiyatro piyesleriyle iz bırakmış Ödön Von Horvath’ın iki romanından biridir. Yazar, klasik roman yazım tekniğinden farklı, kendine özgü üslubu ile içeriği bakımından edebiyat dünyasında kendine benzersiz bir yer bulmuştur. Nazi rejiminin yarattığı enkazın içinde ekilen ahlaki çöküşün tohumları okulda ve askeri kamplarda filiz vermeye başlarken vicdanına batan dikenleri fikirlerini dürüstçe ve korkusuzca söyleyerek temizley

Ödön von Horváth, 1937’de yayımlanan Tanrısız Gençlik’te, faşizmin yol açtığı ahlaki çöküntüyü ergenlik çağındaki bir grup genç üzerinden anlatır. Romanın başlığı, Nazi Almanya’sının itaat etmek üzere yetiştirilmiş; ırkçılığı, nefreti ve militarizmi içselleştirmiş gençlerine atıfta bulunur. Bağımsız düşünceden, empatiden ve medeni cesaretten nasibini almamış bu ruhsuz varlıklar, savaşta şanlı zafer ve hamaset düşleri kurmaktadır. Tanrı ve hakikat ile zamanın ruhu ve barındırdığı yalanlar arasındaki tezat, r

Ödön von Horváth, 1937’de yayımlanan Tanrısız Gençlik’te, faşizmin yol açtığı ahlaki çöküntüyü ergenlik çağındaki bir grup genç üzerinden anlatır. Romanın başlığı, Nazi Almanya’sının itaat etmek üzere yetiştirilmiş; ırkçılığı, nefreti ve militarizmi içselleştirmiş gençlerine atıfta bulunur. Bağımsız düşünceden, empatiden ve medeni cesaretten nasibini almamış bu ruhsuz varlıklar, savaşta şanlı zafer ve hamaset düşleri kurmaktadır. Tanrı ve hakikat ile zamanın ruhu ve barındırdığı yalanlar arasındaki tezat, r

Faşizmin her an hissedildiği bir dönemde düşüncelerin ve eylemlerin sınırları çizilmiştir. İnsanlık yok hükmündedir; çarklar sistemin ve "Baş Plep"in menfaatleri için işler. İşleyişin mükemmelliği için herkes çarkın bir dişlisi olmaya mecburdur; istemese bile ve bazen istemediğinin dahi farkında olmayarak. Çünkü faşizm, baskıyı içselleştirir. Gerçeği dile getirmenin bedel ödemekten geçtiği böylesi bir zamanda susmanın ağırlığıyla konuşmanın gerekliliği arasında sıkışmış bir öğretmenin ve iktidarın fikirler

Hayatın her zerresine ince ince sızmış faşizm, genç bir öğretmeni vatana veya vicdanına ihanet etmeye zorlar. Devrin hâkim değerlerini ayakları altına alıp hakikate doğru attığı her adımda, güncelliğini hiç yitirmeyen sorular sorar genç öğretmen: Karanlık zamanlarda sormak ve cevaplamak için cesaret gerektiren sorular. Uzun bir süre boyunca hak ettiği değeri göremese de, Almancanın yirminci yüzyıldaki en önemli yazarlarından biri olduğu hiç unutulmayan Ödön von Horváth, çocukların bile masumiyetlerini kayb

Şere Cîhane ye Yekem ji bo Almanyaye bi tekçuneke mezin bi dawi bu. Komara Weimere hat ser desthilatdariye le gele alman ji ber ve tekçuna dijwar bi trajediyeke mezin re ru bi ru mabu. Ji binketina xwe re li sedemen neaqilane digeriya. Yeki mina Hitler, ku hemu asten şer ditibun, weki axever derdiket hemberi gele alman u qala paşerojeke nigaşi dikir. Bi ya Hitleri, di şeri de ciwanen alman sisti nişan daye, le diviyabu be zanin, gele alman ji mej ve geleki leşker e. Hemu kar u baren abori di desten cihûyan