Akaid ilmi, dinî ilimler arasında en başta gelir ve İslâm’ın özünü oluşturur. Bu sebeple İslâm’ın ilk asırlarından beri âlimler bu mesele üzerinde titizlikle durmuşlardır. En üstün gaye olan Allah Teâlâ’nın rızasına da ancak temiz bir itikatla ulaşılabilir. Bu sebeple müslüman bir kulun ilk vazifesi akaid ilmini en doğru şekilde öğrenmektir. Efendimiz’in [s.a.v] kurtulacak olan tek fırka diye işaret buyurduğu “fırkay-ı nâciye” İslâm âlimlerinin beyanı üzere ehlisünnet ve’l-cemaattir. Aklî ve naklî deli

Akaid ilmi, dini ilimler arasında en başta gelir ve İslâm’ın özünü oluşturur. Bu sebeple İslam’ın ilk asırlarından beri âlimler bu mesele üzerinde titizlikle durmuşlardır. En üstün gaye olan Allah Teâlâ’nın rızasına da ancak temiz bir itikatla ulaşılabilir. Bu sebeple müslüman bir kulun ilk vazifesi akaid ilmini en doğru şekilde öğrenmektir. Efendimiz’in [s.a.v] kurtulacak olan tek fırka diye işaret buyurduğu fırkay-ı nâciye, İslâm âlimlerinin beyanı üzere ehlisünnet ve’l-cemaattir. Aklî ve naklî deliller d

Namaz, mümini Allah'ın manevi huzuruna yükselten, ruhen arındırıp yücelten, bir taraftan şükretmeye bir taraftan da sabra alıştıran ve kulluk bilincine eriştiren bedenî bir ibadettir. Bundan dolayı namazın farzlarını gereğince yerine getirmekle mükellef olduğumuz kadar sünnetlerini de bilip uygulamakla memuruz. Bu değerli kitapta namazın içindeki ve dışındaki sünnetler, öğrenmeyi ve öğretmeyi kolaylaştırması için konu başlıkları ile maddeler halinde ele alınıyor. Titizlikle hazırlanan eserde, temelde Şâfiî