Yazarının tabiriyle bir "milli seyahat" olan elinizdeki eser, ismi mahfuz bir devlet görevlisi ya da gazeteci tarafından 1892 yılının Mayıs-Aralık aylarında İstanbul'dan başlayıp Bağdat'a kadar kara, deniz, nehir ve demir yoluyla ve tren, gemi, kelek, araba ve at üzerinde yapılan bir seyahatta kaleme alınan 25 mektuptan oluşmaktadır. Döneminde tefrika edilen ve kitap şeklinde yayımlanan; edebî çeşnisi, üslup ve anlatımıyla, yetkin bir kalemden çıktığı anlaşılan ve –sırasıyla– Samsun, Amasya, Tokat, Sivas,

Geride bıraktığımız yüzyılda, Batılı devletler; bencillik, çıkarcılık, gurur, gücüne olan aşırı tutku gibi sebeplerle, bütün bir dünyanın ateşler içinde kavrulmasına, milyonlarca insanın ölümüne, ülke ve şehirlerin yerle bir olmasına yol açan iki dünya savaşı çıkarmışlardı. Bu savaşların birincisinde ve en civcivli döneminde (1916-18), o günkü devletler manzumesindeki en önemli ve etkili aktör olan İngiltere'nin başında Lloyd George bulunmaktaydı. Bu konumdaki bir kişinin kendi dönemine ilişkin söyledikler

Cemil Çiftçi 1947 yılında Elbistan'ın Cela köyünde doğdu. Hafızlığın ardından Maraş imam Hatip Okulu ve Erzurum Yüksek İslam Enstitüsü'nü bitirdi. 1975 2000 yılları.arasında Malatya Balıkesir Küçükköy ve Eyüp imam Hatip Liselerinde meslek dersleri hocalığı yaptı. Ortaokul sıralarında edebiyata merak salan ve çok istediği edebiyat fakültesine gitme imkanı bulamayan Çiftçi imam hatip ve Yüksek İslam Enstitüsü kökenli olmasına rağmen daha ziyade edebi konulara ilgi duydu. Bu yüzden de bir edebiyatçı olarak ta

Hayati Ahmed Efendi; Memleketi Elbistan'da on yıl kadar müftülük. Ayasofya'da müderrislik yapmış; Bağdat ve Bosna kadılıklarında bulunmuş; -bir tanesi Osmanlı'da basılan ilk otuz kitap içerisinde olmak üzere- din, dil ve eğitim konularında yirmi kadar eser vermiş; pek çok talebe yetiştirmiş; Sümbül-zade Vehbi'nin -Arapça ve Farsçadan manzum lugatları olan- Tuhfe ve Nuhbe'sini şerhetmiş; Türkçe, Arapça, Farsça şiirler yazmış; Elbistan'da kütüphane kurmuş bir ilim adamıdır. Bu çalışmada; Hayatı, eserleri ve

İlk bölümde Mustafa Kamil efendinin arşiv kaynaklarından ve kişisel bilgilerden çıkarılan hayatı verilmiştir. İkinci bölümde, kısa bir bilgiyle birlikte ailenin şeceresi sunulmuştur. Üçüncü bölüm, hastalığı ve mehdilik iddiasında bulunmasıyla ilgili bilgilerden ve 2. Abdülhalide gönderdiği menşurla Haçin belediye başkanına yolladığı iki emirnamenin ve bu olayla ilgili belgelerinde metinlerinden oluşmasıdır. ...

"Toplum ve milletlerin ölümleri hakkında külli bir kaide vardır. Bu da, büyük bir milletin ölmesiyle, yerine başka bir genç milletin çıkarak hüküm sürmeye başlamasıdır. Yaşlı bir millet ölüm döşeğine düştüğünde onun ailesi, terbiyesi altında bulunan küçük halk grupları, kendi aralarında millet haline gelmeye ve ölen millete varis olmaya hazırlanırlar. Milletlerin ölümüyle ilim ve sanat ölmez, zenginlik kaybolmaz, dünya harap olmaz. Bilakis hepsi yenilenip iyileşir, toparlanır. Varis olan millet, ölen millet

x