Rahmetli babam ahırda ölen atını dere kenarına sürüklemek için, Bozukların Ahmet amcadan yardım istemiş, onun öküzüyle sürükledikten sonra ölen atın derisi boşa gitmesin diyerek, kendisi ile bana çarık yapacak kadar deri yüzmüştü.“Kambur Üstüne Kambur” adlı hikayeden.

Bacağımın kesilmesi canımı acıtmamıştı. Canımı acıtan tek şey o işlemler yapılmadan önce bir kağıda imza atan bir yakınımın yanımda olmayışı dayanılacak gibi değildi.“Lafın Gelişi” adlı hikâyeden…

Hayatında çobanlık yaparken yarenlik ettiği bir kişiden başka kimsesi olmayan birinin yazdığı mektubun son satırları idi içimizi sızlatan! -Benim buradan ölüm çıkar! Gerisi Hikaye Zaten Adlı hikayeden...

Veresiye defterlerini, Osmanlıca yazı ve rakamla tuttuğu için yazdığı şeyleri kimse okuyamazdı. Bazen defterlerden birini yeniler, eski defter yapraklarını yırtıp, çöp tenekesine atardı. Yırtılan defter yaprakları rüzgar; ya da aç bir kedinin yüzünden çöp tenekesi devrilince sağa sola savrulur, Kuran dışında ömründe başka kitap görmemiş, Hasmellerin Şevket Amca gibi yaşlı insanlar, savrulan bu yaprakları kutsal kitap sayfaları sanarak toplar, bir duvar üzerine iliştirdikten sonra üstüne bir kerpiç koyup uçm

Köyde bazı yaşlı kadınların her şeyi göze alıp dünya gözü ile bir defa daha panayıra gitmek istemelerine kızları veya gelinleri sinirlenir: -Ana gız ne işin va senin orda! diye söylenirdi gitmelerine engel olmak için. Amaç Sağır'ın helva dükkanında yenilecek bir öğün yemek için bir boğaz eksiltmekti sadece. Hatırda Kalanlar adlı hikayeden.

Molla Mustafa babadan kalan nesi varsa ağabeyi Halil Beye bırakarak, hür bir ülkede bir çalı dibini adsız bir mezar yeri olarak yeğlemişti kendisine. Şimdi o bölgede sembolik şehitliklerin her birinde Kara Mustafa dolaşır yağız atı üzerinde geceleri. Zühre kendi köyünde torunu Mustafa'nın beşiğini sallarken dalar gider her seferinde. Sonra yağızın kişnemesiyle uyanır yorgun rüyasından.

Yankov'un sevgilisi ince belli, uzun boylu bir Çingene kızıydı. Beyaz renkli, etekleri oyalı entari giyerdi daima. İki kupa şarap içtikten sonra, derenin soğuk sularına yalınayak girer,al yanaklarını yıkar, bazen küçücük avuçlarına aldırabildiği kadar su alır, Suyu ayakta zor duran sevgilisinin yüzüne serperdi. Bir gün Çingene sevgilisini kucaklayarak dere içinde yürürken, kayganlaşan taşların yüzünden Yankov'un ayağı kaymış, ikisi birden diz boyu su iç içerisinde yuvarlanmıştı. Yankov'un sevgilisini, ıslak

Bazen eşi ölmüş, çocukları da iş bulmak; ya da eğitim amacıyla yuvadan uçan yaşlı kadınlar, yalnızlıklarından bunaldıklarını belli etmeye utandıkları halde yine de onu çağırırlardı. Kapı eşiğinde ona ikram ettikleri bir-iki tabak yemek sevabına sanki ihtiyaçları varmış gibi on dakika yemek molası veren İpli Ali ile iki laf ederek mutlu olurlar; bu mutlulukla da yaşlı yüzleri gülerdi. İpli Ali adlı Hikâyeden