Belediyenin düzenlediği kompozisyon yarışmasını kazanan Yağız'ın ödülü yelken eğitimidir. Yelken kursunda arkadaşlarıyla birlikte hem maceradan maceraya sürüklenip rüzgârla ve denizle bütünleşirken, hem de doğru karar vermeyi, mücadeleyi ve dayanışmayı öğrenir. Ekibimiz bir yandan İzmir'in tersanelerini, limanlarını ve deniz müzelerini gezerek denizcilik tarihine dair bilgiler edinirken, bir yandan da tesadüf eseri gördükleri denizhıyarı kaçakçılarıyla mücadeleye girişir. Bakalım maceranın sonunda denizleri

Pembeden Başka Renkler, dünyayı tozpembe gören bir genç kızın düşünceleri geliştikçe başka renkleri de tanımasını anlatıyor. İzmir'de dar gelirli, bol sevgili kalabalık bir ailede büyüen bu genç kızın ailesini, yakın çevresini, kentini, ülkesini anlamaya çalışmasını neşeli, coşkulu ve düşündürücü bir anlatımla sunuyor. Liseli gencin sadece gezmek, eğlenmek ve filmlerdeki gibi büyük bir aşk yaşamak için kurduğu pembe düşlerin arasına yaşamın gerçekleriyle boyanmış yeni renkler katılıyor. (Tanıtım Bülteninde

Sırtındaki çantaya tüm düşleri doldurmuştu. Önce eşitliği koymuştu içine, sonra kardeşliği, sonra özgürlüğü. Barışa yürüyordu. Üzerinde şortu ve penyesi, ayağında sandaletleri, başına ters geçiridği şapkasıyla dünyayı fethe çıkmıştı. Geçmişteki yalın ayak başı kavak seyyahlara bin selam göndermiş; Karagöz, Nasrettin Hoca, Şarlo'ya göz kırpmış; "Yolun uzun ve dikenli..." diyenlere sırtını dönmüştü. Neşeyle sekiyor, bastığı yerden altın tozları çıkıyordu, yolda karşısına kim çıkarsa, "Hey! Merhaba. Düş peşin