Şiirlerim, duygularımın yalın hâlde kâğıda dökülmüş halidir. Bazen duygulanacağınız, bazen kahkahayı tutamayacağınız hikâyelerimi de, Cumhuriyet sonrası Türk Edebiyatı`n da-Mehmet Akif Ersoy dışında- pek rastlamadığımız manzum türde anlattım. Mesleğimin verdiği alışkanlıkla düz yazı daha kolay olsa da, -her şeyde olduğu gibi- şiirde de zoru seçmiş bulunuyorum. Takdir şiir dostlarınındır. MERHABA Gönül dostlarımla yine buluştum Hele bir toplanın sohbet başlattım Yarenlik sonunda hüküm sizdedir K

Gazeteci Abdullah Azizoğlu, 23 Eylül 1950 tarihinde Erzurum’un Tortum ilçesi Söğütlü Mahallesi’nde dünyaya geldi. Öğretmen Ferit bey ile Fatma hanımın 5 çocuğundan ilkidir.Yayımlanmış Uyanış ve Cemiloğlu isimli 2 oyunu vardır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği üyesidir. KKTC Dış Basın Birliği’nin kurucu üyelerinden biridir. Tercüman, Güneş ve Star gazetelerinin, Kanal 6, Star TV ve Star Haber 24 TV’nin uzun yıllar Kıbrıs temsilciliğini yaptı. Lefkoşa’da, birkaç ay yaşatabildiği

Seher vakti gelince alacakaranlık yırtılır göklerde, Kızıl şafak sökerken gönlümün rüzgârlı tepesinde, Yârim sıcak bir güneş gibi yüzüme doğar sessizce, Sarı nergisler açarken mor dağların eteklerinde,Deli bir sevda türküsü çalar bu uslanmaz yüreğimde, Yalnız bir şair tek başına yaşar uzak gurbet ellerde, Ne gelen var ne giden karlı mor dağların ötesinde, Karanlık gölgeler peşimi bırakmaz yalnız gecelerimde, Deli bir sevda rüzgârı bu ılgıt ılgıt eser gönlümde, Hasret bir sevda türküsüdür, yârim tüter gözler