1870'te İstanbul'da doğan son Budapeşte Şehbenderi Müftüoğlu Ahmet Hikmet Bey ya da bilinen adı ile Ahmet Hikmet Müftüoğlu aslen Moralı olup dedeleri ulemadandır. Dedeleri uzun yıllar müftülük yaptıklarından torunlar Müftüoğlu lakabıyla anılır. 2. Meşrutiyet sonrasında yükselen Türkçülük cereyanının savunucuları arasında sayılıp Türk Derneği, Türk Ocakları, Türk Bilgi Derneği ve Türk Yurdu gibi yapılarda fiili görev almış, Türk ve Macar tarihleri ile onların ilişkilerini ilmî bir şekilde inceleyerek bu kon

Milli Mücadelenin Meydanlardaki Yansıması Araştırmacı-yazar Tahsin Yıldırım'ın uzun yıllar alan detaylı ve geniş kaynak taraması ile ilk kez bir araya topladığı Mütareke dönemi İstanbul mitingleri, Türklerin en zor döneminde birbirine tutunan, meydanlara koşan, vatan uğruna mücadeleye girişen kahramanların hikâyesi. Tahsin Yıldırım zor bir işe girişiyor ve dönemin bütün mitinglerini organizatörleri, konuşmacıları ve basında yansımalarıyla detaylı olarak inceliyor. Türk milleti işgal hareketi karşısında, ke

Gülağaç ilçesi adeta yeraltı şehirleri, yerleşmeleri konutları, kayalara oyulan konutlar bakımından, sonradan güneşe yüzünü dönmüş konutlar koleksiyonu vardır. Yeryüzüne yapılan konutların çoğu volkanik tüflerden yapılmış, tek veya çift odalı kutu gibi taş evler zamana meydan okurcasına mekana yayılmıştır. Kayı gölü ve Karasu akarsuyu hem hidrografik özellikler, hem yörenin jeomorfolojik yapısına etkileri hem de muhteşem sulak alan, sucul eko sistem olarak Gülağaç'a can verir. Nüfusun yerleşme tarihinde,

Mehmet Akif, içinde bulunduğu coğrafyanın ve bir meyvesi olduğu Türk-İslâm tarihinin düşünen bir ferdi olarak, dünyayı ve içinde bulunduğu çağı çok iyi tahlil etmiş, onun eksik ve arızalarını, çürümüş yanlarını teşhis ederek inanç-vicdan-büim eksenli önemli reçeteler sunmuştu. Milletimiz için ölüm kalım savaşı olan Kurtuluş Savaşında herkes bir şeyler yapmanın gayreti içindeydi. Bir gönül insanı olan Mehmet Akif de gönlünün sesini dinlemiş ve Milli Mücadeledeki saflara katılmıştı. Halka ümit ve heyecan aşıl

Edebiyatçılarımızın Medeni Halleri... Edebiyatımıza ait boşlukları nasıl monografiler dolduruyorsa, monografilerin boşluğunu da ilgili yazarın ailesinin veya çevresinin ona dair anlattıkları doldurmaktadır. Edebiyat tarihi kitaplarında, yazarlara ait kuru ve sathi bilgiler zaten vardır. Bu kitapta, edebiyatçılarımızın aile ortamındaki insani kimliklerini ön plana çıkaran röportajlar derlenmiştir. Roman, hikaye ve şiirleriyle okuyucusunun karşısına çıkan edebiyatçılarımız, eşleriyle yapılan bu görüşmelerde