Üç dört adım ötemdeydi. Ölüm aptal cesaretime fısıldıyordu. Sonra ölüm kahkaha atıyordu. Ölüm orta yaşlı, güzel ses tonu olan bir kadın değil. Şuh ve çekici değil. Ölüm ince sesiyle kudreti tezat oluşturan, bebek suratlı bir herif. Sadece genç yaşayıp hızlı öldüğüm hayatın muhakemesini yapıyordum. Aşık, acımasız ve aptalca davranmasaydım belki daha huzurlu olurdum diye düşündüm. Sonra düşüncelerimden utandım. Düşüncelerim cahil ebeveynler gibi beni ergen duygularımın önünde rezil etti.

“Bende, hayatımı şifalandırabilir miyim?” Danışanlarımın sıklıkla sorduğu sorulardan biridir bu. Evet, hepimiz kendi hayatlarımızın şifacısı olabiliriz. İşte bu kitap bunu nasıl yapabileceğinize dair, kendi hayatımdan örneklerle dolu bir şifa yolculuğu... Bu kapağın altında yer alan bilgiler; hayatlarını bereketlendirmek ve gelişmek isteyenlerin gelişimlerine destek olmak, onların arzu ve hedeflerine ulaşma yolculuğunu kolaylaştırmak için yazıldı. Bu yolculukta, şahit olduğum her mucizevi olayın tanığı olac

Sahaftan elde edilmiştim bir kere Sayfalarım afişteydi Aralarında kurutulmuş çiçek bahçem Tecrübe kokuyordu Sahte bir kalem buldum Kırmızı mürekkebi aktı üstüme Şiir gibi kıtalarıma döküldü Kıtalarım mısralarıma dokundu Artık yapış yapıştı kelimeler Çiçekler sustu, harfler utandı

Tam da adalet tokmağının vurduğu yerdedirYargısız infaz yolundaki yumurta,Hukuk kanunlarını örtbas edip, rüşvete boğulurkenAdillerin, kibarların karşısında doğayı kırar.Lakin kümesin adalet umudu kırılmaz.Horozların uyanış seslerini kısanZifirî, hadsiz karanlığa aldanıpAklını gurbete kaçırır kâhinler,Diyarı terk ederler, özgürlük yalnızlıktır.Kalanlar için yumurta taş kesilir, tokmak kırılır,Hak soğukkanlı olmayanlara verilir,Bilmezler ki özgürlük sabırlıdır.