Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 20 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kez bir şeye benziyor susuşu, hem de çok benziyor. Halasının eskiden sabah akşam dinlediği, yaşlı adamların soluk almadan uzun upuzun cümlelerle yasak bir aşkı, yaralı bir sevdayı, ölüp gidenlerle acıyla kalanları anlattıkları, derin bir soluk alıp yeni bir cümleye başlamadan önce tek bir kelimeyi atılamadığı için ağdalanıp göğüs boşluğuna yayılanbir çığlığı titreterek yineleyip durdukları şarkılara benziyor.Öykücülüğümüzün usta isimlerinde
127 TL.
Bir ara kıyıya takıldı gözüm. Çırılçıplak bir çocuk vardı. Yan yan yürüyordu, yere bakarak. Bir yengeç olmalıydı yerde. Bakıp öykündüğü. Başımı çevirmiş iskambil oynamaya gidenlere bakmıştım. Dümdüz yürüyorlardı. 'Bilmesem sizin de bir zamanlar yan yan, düşe kalka, yalan yanlış yürüdüğünüzü...' diye söylenmiş, ufaklık gibi yürüyerek yanına gitmiştim. Şimdi de bu kalabalık caddede yan yan yürüsem yengeç gibi, o çıplak ufaklık gibi. Sonra da olacakları, dostlarımla gittiğim tatlıcıda oturup, Gözleri Gece'ye y
162 TL.
Tükendi
Olmayacak şey, Ağbim aradı akşamüstü. Akşam size geleceğiz, dedi, evde miyiz, değil miyiz, sormadan. Niye geleceğini kestirdiğim için sesimi çıkartmadım. Sesi donuktu; hal hatır sorma faslını kısa tutmuş, sesindeki sert ton canımı sıkmıştı. Masamda biriken işleri temizleyecektim o gün, elimi süremedim, çakıldım kaldım öylece. Nicedir, sağda solda, Kimse ne üzer ne sevindirir beni, diyor, insan sözünün hep yalan olduğundan dem vuruyordum. Birden, anladım ki her şeye rağmen birisi kalıyormuş, sözleri derinler
122 TL.
Aynı dili konuşuyorduk; kelimeler yakın anlamlar taşıyordu birbirimize; ama ne olduğunu bilemediğim bir engel, bir engebe, aşamadığımız bir yabancılık seziyordum, cümlelerin birbirine bağlanmasını zorlaştıran bir pütür... Aksan ya da vurgu farkı değil, daha derin, kelimelerin, cümlelerin ruhuyla ilgili bir farktı galiba. Onun misafir dedikleri benim bildiğim misafirlerden miydi mesela, emin olamıyordum. Ayıp dediği bildiğim, sakladığım ayıplardan başkaydı mutlaka. Dar odalarda, cılız ışıkta, kalın, tozlu s
131 TL.
Sırtüstü bıraktı kendisini, belli belirsiz salınan suyun hissettirdiklerinin beşik rahatlığı ya da sevgili parmaklarının ılıklığıyla alakası yoktu. Sonsuz bir belirsizlik, tuhaf bir dengesizlikti. Öfkenin kırgınlıkla, açılmanın kapanmayla dansı. Asfalttaki arabalar dalgaları değil, deniz bitmek bilmez bir yolun sarsıntısını taklit ediyordu, çocuklar sahilde kumla oynarken bile savaşı, büyükler insanı, ses de sessizliği, ya da tam tersi. Yolun Gölgesi 'nde yerlerinden yurtlarından göç etmek zorunda kalan ya
126 TL.
Çorbacıdan çıktık. Geçtiğimiz her sokak tanıdıktı artık, insanlar akrabamızdı. Döngüyü tamamladık sanmıştım,oysa tahminimden de büyüktü döngü. İç içe geçmiş döngüler vardı içinde. Tamamladığımız bunlardan biriydi sadece. Başımız daha çok dönecek, en iyi bildiğimizi sandığımız sokaklardan geçerken. En yakınımızdakine dokunurken şaşırıvereceğiz. Acemi bulacaklar bizi, tedirgin, kafası karışık, huysuz, umutsuz. Şu baş dönmesini anlatabilecek miyiz? Behçet Çelik, Düğün Birahanesi'nde arkadaş olmanın, ferah anla
127 TL.
Kimsesiz kalmışım gibi. O çok sevdiğim yalnızlığım, tek başınalığım her neyse işte içimi ürpertiyor. Karnımdan göğüs boşluğuma, oradan genzime bir şey sızıyor. İçimin buzu eriyor diyeceğim, değil, erimeden yayılıyor, yayıldıkça taşlaşıyor. Taşın eriyik haliymiş anlaşılan, giderek kuntlaşıyor. Yalnızlıkla baş edilir, nedir işte, zaman geçer insan değişir, ama bu başka, zamanın geçeceğinden emin değilim. Yok, yalnızlık değil bu. Evden çıkarken aklımın ucunu kemiren şey kendine yer yapıp yerleşiyor. Bu kuntluk
121 TL.
Dikiz aynasından Esra'yı görebiliyordu gerçi. Gevşemiş, sessizleşmiş, yorgunluğun çöktüğü yüzüyle farklı bir güzellik kuşanmıştı (insanı yanına kıvrılmaya, sarılıp uyumaya çağıran bir güzellik); başını cama dayayıp şehrin gece manzarasına bakarak kim bilir ne düşünüyor, kimi düşlüyordu. Olmayacak şeyler yapmaya hazır görünüyordu. Epeydir arayıp sormadığı birini arayabilir, ertesi gün pişman olacağını bildiği halde gidip onunla yatabilirdi mesela. Bunu görüyordu Esra'nın aynadaki yansısında. Gençliğinde baş
167 TL.
Korku dolu bir şeydi dünyada olmak. Dünyayı düşününce minicik bir nokta sayılacak şehirde bile yalnızdı - şehrin uğultusunu bastıracak ikinci bir ses yoktu. Kendini korumak zorundaydı. Aslolan buydu, başka bir şey değil. Kendini korumak zorunda olduğunu idrak edenlerin tutturduğu bir düzeni vardı dünyanın. Ona uyacaktı, uymalıydı. Bilinçsizce de olsa, yaptığı bu olmuştu o geceye dek, bundan sonra daha bilerek atacaktı adımlarını, atmalıydı. Behçet Çelik, Dünyanın Uğultusu'nda, bir taşra kentinde doğan, üniv
205 TL.
Kaldırımın altında cinayetlerden, katliamlardan, sahipsiz cesetlerden, tuzaklardan, havaya uçan, uçuran, uçurulan hayatlardan oluşmuş,katılaştıkça katılaşmış, yanık kokan bir alaşım akıyor. Dünya kanıyor, çürüyor kaldırımın altında; kimse farkında değil. Kaldırımın üstünde oyunlar oynuyoruz; evlilik oyunları, para kazanma, kaybetme oyunları, tatile çıkma, dinlenme, yorulma, sevişme, hatta dünyayı değiştirme oyunları. En fenası, biz oyunun farkındayız oyunu. Behçet Çelik'in 2008 yılında Sait Faik Hikâye Arm
127 TL.
Yaban ya da yabancı değildim... Arada bir yer - onlardan olmadığım gibi büsbütün eloğlu da sayılmazdım. Bir şeyin kendi olmaktan çıkıp karşıtına dönüşme anında donup kalmış gibiydim. Daha ilginci, aynısı onlar için de geçerliydi. Yaban ya da yabancı değillerdi bana. Onların şansı kalabalık olmalarıydı, sayılarındaki çokluk, dönüp de sürekli benzerlerini, aynılarını görmek, bir dönüşümün ortasında kalakaldıklarını unutturuyordu onlara. Belleğin Girdapları, kaçmak isteyen bir adamın hikâyesi. Günlük hayatın
200 TL.
Tükendi
 %  15
Gün Ortasında Arzu
Behçet Çelikin 2008 Sait Faik Hikâye Armağanını kazanan kitabı Gün Ortasında Arzuda on sekiz öykü yer alıyor. Günümüz insanının içdünyasına, başkalarıyla girdiği ilişkilerdeki anlık gerginliklere, yaşadığımız çevreden yükselen sese, kokuya uzanıyor her biri. Çelikin öyküleri yetkinlikle aktarılmış ayrıntılardan alıyor gücünü. Okuru yaratıcı bir okuma deneyimine sürüklüyor; öykünün, yazının ortağı kılıyor. Gün Ortasında Arzu, son dönem edebiyatımızın en parlak kitapları arasında. Gün Ortasında Arzu, Behçet Ç
15.3 TL. 18 TL.
Tükendi
 %  15
Çantasızlar Kampı
Oyunlar yuvadır hepimize! Çağdaş edebiyatımızın önemli öykücülerinden Behçet Çelik, ilk çocuk romanında oyunların peşine takılıyor. Köprü Kitaplar koleksiyonu için yazdığı Sınıfın Yenisi adlı ilkgençlik romanının ardından, bu kez sıcacık bir dünya yaratan yazar, etkili ve yalın diliyle arkadaşlığı, dayanışmayı ve nesillerarası iletişimi anlatıyor. Aile ortamında yaşanan eğlenceli yaz kampı sayesinde yetişkinlere de yeni yaratıcı öneriler sunan roman, yaşam alanlarındaki köklü değişikliklerin çocuklar ve ye
106.25 TL. 125 TL.
Tükendi
Kurbağaların özelliği, nehirleri kuru topraklara dönüştüren kurak mevsimde toprağın derinliklerine gömülüp ölüm uykularına yatmalarıdır. Tüm bedensel işlevlerini en aza indirip ölüme en yakın halde yağmur mevsiminin gelmesini beklerler. Yağmurlar nehirlerin yatağını doldurmaya başladığında, ölüler ülkesinden geri gelir, on binlerce ağızdan şarkılarını söylemeye başlarlar. Çok sevilen bir yazar üzerine, akla takılan bir roman üzerine... edebiyat üzerine, yazmak üzerine mektuplar. Kimisi gün ağarırken, kimis
156 TL.
Tükendi
 %  15
Kaldığımız Yer
Savaş mavaş değil dostum, apaçık yeryüzünden silmeye azmetmişler. Dertleri de din falan değil, hâkimiyet, güç kazanmak... Güç işte, Allah'ın belası güç! Bir gün nasılsa durulur ortalık, sakinleşir. Ölenler öldükleriyle kalır, o âna kadar ne elde etmişlerse; stratejik konum, mal mülk, zenginlik, liderlik... Onların üzerinden geleceklerini bina ederler. Behçet Çelik, yeni öykü kitabı Kaldığımız Yer'de yaşadığımız çevrenin, coğrafyanın, günlük hayatta girdiğimiz ilişkilerin, yorgun, soru sormaktan yılmış ruh
15.3 TL. 18 TL.
 %  15
Sınıfın Yenisi
Behçet Çelik ilk kez gençler için yazdı: Ergenliğin inişli çıkışlı ruh halleri! Öykü ve derlemeleriyle yeni kuşağın önemli temsilcilerinden sayılan Behçet Çelik, ilk kez gençler için yazdığı duygu yüklü bu romanında, ergenlik yıllarının sancılı ruh hallerini konu ediyor. Kendini müzikle ifade eden Emre ve duygularını en iyi yazıyla anlatabilen Ardanın iniş çıkışlı dostluğuna tanıklık eden roman, editörlüğünü Semih Gümüşün üstlendiği Köprü Kitaplar dizisinin 11. kitabı. Yeni okula uyum ve sınav kaygısına,
136 TL. 160 TL.
Tükendi
 %  15
Düğün Birahanesi
Denize kaçmıştım. O kocaman suya sığınmıştım. Gecenin bir vakti. Kıyı tehlikeliydi, başka zaman olsa dünyada inmezdim bir başıma. Denizse güvenliydi o gece. Ardımdan gelir sanmıştım. En azından korumak ister, demiştim. Ona bağırmış, kapıyı çarpıp çıkmış da olsam. Denizin beni koruyacağını anlayana kadar içim içimi yemişti. Birileri gelecek, beni görecek diye değil, gelmezse diye. Gelmedi iş¬te, demiştim, gecenin bir vakti nereye gittiğimi merak bile etmedi. Düğün Birahanesi, öyküleriyle Behçet Çeliki yakınd
15.3 TL. 18 TL.
Tükendi
 %  15
Dünyanın Uğultusu
Dünyanın Uğultusu, öyküleriyle tanınan Behçet Çelikin ilk romanı. Çelikin öykülerinde okumaya alıştığımız dünyanın içinde geziniyoruz bir kere daha; acımasız bir dünyada ayakta kalmaya çalışan gençler, eğitimli işsizler, genç yaşta ya da olmayacak kişide karşılarına çıkan aşkların peşinde günlerin nasıl hızla akıp gittiğine akıl erdiremeyen insanlar... Kadın erkek ilişkilerini, aile bağlarını, öğrencilik hayatını, eski ve yeni arkadaşlıkları, umulanla bulunan arasındaki uçurumu, geleneksel yapıların yenini
25.5 TL. 30 TL.
Tükendi
Adana, hiçbir zaman herhangi bir vilâyet olmadı. Kendine mahsus ve ´dik´ti. ´Esprisi´ olan bir yerdi. Tantanası olan bir yerdi. Behçet Çelik elinizdeki kitabın Sunuş´unda belirtiyor; Adana´yı çağrıştıran öyle çok imge var ki: Sıcak, pamuk, portakal, pamuk işçileri, tekstil, kebap, şalgam, kabadayılık, küfür, edebiyat... Veya, Can Kozanoğlu´nun ´dışardaki´ Adanalı karikatürü hakkında söyledikleri: Zengin, kaba, küfürcü, kavgacı, âlemci, eğlenceli, erkek Adana´ya Kar Yağmış / Kar Altında Gül Varmış Bu kitap,
287 TL.
Tükendi
 %  10
Olmayan Kent Kartpostalları
Mekanda Adalet Derneği’nin çıkardığı ilk edebiyat yayını Olmayan Kent Kartpostalları gazeteci ve yazar Pınar Öğünç tarafından hazırlandı. On iki yazarın bugünden kent manzaralarını kaleme aldığı kitapta, İlker Aksoy AVM inşaatı üzerinden yükselen bir hikâyeyi aktarırken Cihan Aktaş bir mahallenin dönüşümünü işçi/işveren Nebile’nin gözünden betimliyor. Sevince Bayrak bir apartmandaki rutubetin ardındaki öyküye odaklanıyor, Behçet Çelik Çırçır Arena Park’a doğru yürüyüş yapan eski arkadaşları dinliyor. Jaklin
90 TL. 100 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 20 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1