Parka gelince oturduk bir banka. Derken annem kuru bir dal uzattı bana. “Bak, ne güzel bir oyuncak olur bu aslında!” Tam atacaktım ki elimden, sanki bir kıpırdanma oldu dalda! Meğer neler yapılırmış yalnızca kuru bir dalla!

Dışarıdaki dünyayı ve çevreni keşfedemediğinde… Etrafındakilere güvenmek her zamankinden daha zor gelebilir. Biraz çekinebilir biraz da utanabilirsin. Ta ki sana koşulsuz yardım etmek isteyen birilerini bulana dek! İşte bu hikâye, sana ve seni her zaman destekleyip güvenen herkese…

Hayal kırıklığı, öfke, kafa karışıklığı, canının yanması… Senin için bu aşılması zor durumlarda bazen ağlayabilir bazense duygularını içine atabilirsin. Ta ki seni anlayan birini bulana dek! İşte bu hikâye sana ve seni anlamaya çalışan tüm sevdiklerine…

Kendini ifade edemediğin zamanlar olabilir. Bazen korkar bazen sinirlenir bazense umursamaz görünebilirsin. Ta ki tek isteğinin dinlenilmek ve sevgi olduğunu anlayan birini bulana dek! İşte bu hikâye, sevgiyle kurulan iletişimle kendini ifade edebilen sana ve karşında seni dinleyebilecek olan herkese…

Güvenmek, ağlamak, konuşmak… Her şey seninle ve koşulsuz şartsız senin yanında olanlarla başladı.

Kendini ifade edemediğin zamanlar olabilir.Bazen korkar bazen sinirlenir bazense umursamaz görünebilirsin.Ta ki tek isteğinin dinlenilmek ve sevgi olduğunu anlayan birini bulana dek!İşte bu hikâye, sevgiyle kurulan iletişimle kendini ifade edebilen sana ve karşında seni dinleyebilecek olan herkese…

Dışarıdaki dünyayı ve çevreni keşfedemediğinde…Etrafındakilere güvenmek her zamankinden daha zor gelebilir. Biraz çekinebilir biraz da utanabilirsin.Ta ki sana koşulsuz yardım etmek isteyen birilerini bulana dek!İşte bu hikâye, sana ve seni her zaman destekleyip güvenen herkese…

Hayal kırıklığı, öfke, kafa karışıklığı, canının yanması…Senin için bu aşılması zor durumlarda bazen ağlayabilir bazense duygularını içine atabilirsin.Ta ki seni anlayan birini bulana dek!İşte bu hikâye sana ve seni anlamaya çalışan tüm sevdiklerine…

Merhaba, beni tanıyorsunuz. Ben Ayı Bobo. Bu hikâyede anlatacaklarım ev arkadaşım Fare Vini ve benimle ilgili. Vini çok meraklıdır. Sorar da sorar, bilmek ister her şeyi. Ben pek öyle değilim. Merak etmem, sorulara cevap vermeye bile üşenirim bazen. Ama neler oldu bir bilseniz... Bir soru sayesinde neler yaptık neler! Artık ben de Vini gibi, merak etmeye başladım bir şeyleri.

“Sevgili Bobo, şimdi gidelim senin yuvana. Ne zaman dalarsan tatlı rüyalara, ben o zaman döneceğim kendi yuvama. Zamanla sen de alışacaksın, yuvanda yalnız uyumaya. Kendini hazır hissedene kadar ben yanında olacağım. İhtiyacın olduğunda, uzakta değilim. Hemen seni duyarım, unutma.” Bu kitap çocuklara doğru uyku alışkanlığı kazandırması ve bu konuda yetişkinlere bir rehber olması amacıyla kaleme alınmıştır.

Tiko Tavuk Mahallesine Taşınıyor, Neşe Kınalı'nın kaleminden. Mse yayınlarından çıkan bu kitap çizimleri, dili ve konusu ile anlamlı kitaplardan bir tanesi. Çocuklar için masum bir arkadaşlık öyküsü gibi ancak yetişkinler için önyargı davranışı çarpıcı bir şekilde ortaya çıkıyor. Tilki, tavukların yaşadığı bir yere gider ve kendini kabullendirmek için elinden geleni ardına koymaz ama bir türlü bunu başaramaz. Tam başaramayacakken tesadüfi bir konuşma gibi görünen ancak ciddi bir emeğin sonucunda anlaşılan b

Öğretmenimiz bugün, koydu önümüze beyaz bir kâğıdı.Dedi, “Bütün kalemler, boyalar, yapışkanlar, her şey kayboldu. Yalnızca beyaz kâğıdınız kaldı yanınızda. Ne yaparsınız yalnızca beyaz bir kâğıtla?”Şaşırdık hepimiz! Ne yapılır ki kalemsiz, boyasız, fırçasız yalnızca beyaz bir kâğıtla?