“Mektubunu aldığım gün, uçurumun kıyısındaydım. Gün boyu o sözlerini düşündüm durdum.
İşte o sözlerinle beni uçurumun dibinden yukarılara doğru çekip aldın. Mademki yeniden
doğdum. O zaman şairin şu sözüne katılmamak elde değil: ‘Eşyaları aldığın yere, insanları hak
ettiği yere bıraka- caksın!’ Lütfen beni mektupsuz bırakma! Çünkü mektupların bu zor
günlerimde tutunacak tek dalım oldu. İstanbul’dan sevgiler.”
Çok şeyler gördüm ve yaşadım. Ama geldiğim yeri ve köpeğimi hiçbir zaman unutamadım. Birde unutmadığım emeği ile geçinen işçinin dünyasında yankılanan "Derdini duvara, dilekçeni yüznumaraya yaz!" uyarısı... Emekçilerin bu sözleri duymayacağı bir dünya dileğiyle... Doğayı ve hayvanları sevelim ve onları koruyalım.