Mâverâünnehir; “nehrin öte tarafında bulunan bölge” (Ceyhun nehri) olarak ifade edilen yerleşim merkezi tarihin her döneminde insanoğlunun hep ilgisini çekmiştir. Mâverâünnehir için dönemin coğrafyacılarının “yeryüzünün meskûn olan en önemli, en verimli, en temiz ve en hayrı bol” seklinde sarf etmiş oldukları sözleri de zikredecek olursak Mâverâünnehir’in önemini daha iyi açıklamış oluruz. Mâverâünnehir’in önemli özelliklerinden birkaçı ise; eski zamanlardan itibaren Orta Asya ticaret yolları üzerin
İlk Asyalıların toprağı ekmeyi ve barınaklar yapmayı öğrendiği tepelerden verimli olan nehir vadilerine indiği Arkeologlar
tarafından bildirilmektedir. Bu verimli nehir vadilerinden biri de Orta Asya'daki "Dünya'nın Çatısı" olan Pamirlerden Kızıl
Kum Çölü'nün kumlarına doğru uzanan Zerefşan nehri tarafından oluşturulmuştur. Buhârâ şehri de Zerefşan nehrinin aşağı
mecrasında kurulmuştur. Buhârâ muhteşem dönemini ise Sâmânîler döneminde yaşamaya başlamıştır. Zaten kitabımızın
esas konusunu Sâmâniler döneminde