Seyrettiğimiz bir filmin senaryosu aslında hayat... Bazı kahramanlar ansızın gitseler de sonsuza kadar bizimle... Bir sahne eksilir ama beklenmedik anda yeni bir sahne, yeni oyuncular eklenir ve anlam kazanır hayat yola devam ettiklerimizle. Zamansız kayıplar bizi erken olgunlaştırırken sert rüzgârlara da dayanma gücü verir. Güzel mi güzel bir kelebek getirir o sert rüzgârlar bazen. Bazen de seni senden götürür...

Yazmak yaşamaktır ve hatta yaşatmaktır bazı hisleri, anları, olanları…Beynimde kötü düşünceleri oluşturacak ağlar doğuştan kurulmamış. Hiç su vermemişim o dikenli düşünce bitkilerine.Şu an geleceğe yollayacağım bu yazıyla ilgili içimde ilk kez bir kaygı var. Acaba bizi nasıl bir pazartesi bekleyecek? Manevî hava durumumuz nasıl olacak? Parçalı bulutlu mu, güneşli mi, fırtına ve sisli mi yoksa berrak bir gökyüzü mü? Nasıl olursa olsun umudun ölmeyeceği, mevsimlerin yok olmayacağı kesin. Güz de olsa yaz gele