Daha çocuk gibi çocuk iken düşüncelerimize sansür kondu. İlk kez tanıştık yasaklarla. Çoklu çıkış yollarına değil, çıkmaz sokaklara yönlendirdiler daha sonraları. Okullarda düşüncelerimize idam cezası verdiler. Sen düşünemezsin/düşünmemelisin diyerek savunma bile yaptırmadılar. Kendi kokuşmuş ilkel bile sayılamayacak düşünce olmayan düşünceleri aşılamaya kalktılar. Michel Foucault’nun dediği insanlara benzettiler çoğumuzu. “Bir yerde herkes birbirine benziyorsa, orada kimse yoktur.” demişti.