Polisiye romanlarıyla tanınan Ercan Akbay, etkileyici ve derinlikli polisiye öyküleriyle, okurlarla buluşuyor...“Suadiye’nin arka sokaklarındaki mahalle çayevinde pencere kenarına oturmuş, gözetlediğim apartmanın ikinci katındaki ışıkların sönmesini bekliyorum. Hava soğuk, çiseleyen yağmur az önce durdu ama kalbimin çarpıntısı devam ediyor, öf keli heyecanım bir türlü dinmiyor. Hayatımın bir gerilim romanına dönüşmesi kişisel tercihim değil, böyle olmasını istemezdim. Yoksa şarap eşliğinde dizi izlediğim ye

Beşiktaş’taki bir parkta, annesinin refakatinde oynarken esrarengiz şekilde kaybolan beş yaşındaki üstün yetenekli çocuk Simten’in bulunması için polis dedektifleri zor bir soruşturma yürütmektedirler. Öte yandan Kuştepe’deki mahallesinde özel dedektiflik mesleği icra etmekte olan medyum Doruk sentetik morfin yardımıyla transa geçip müşterilerinin sorunlarını çözüme kavuşturmakta ve onların kaderlerini değiştirmektedir. Doruk’un vakaların uykusuna yatarak gittiği ve gerçeküstü bir yer görünümündeki sanayi ş

Cumartesi gecesi bir bistro-barda tanıflan erkek ve kadının aflk öyküsüne karışmış korkunç bir cinayetle başlayan Yağmurdan Önce, popüler olduğu kadar karanlık bir tarikatın erişilmez liderini alt etmek ve cariyelerini özgür kılmak için yapılan çok yönlü operasyonun perde arkasını anlatıyor. Dergâha dönüp gözdelerime sihirli ortamlar sunan kış bahçesinden girdiğimde, ağız armonikası virtüözü Lee Oskar'ın fırtına öncesi gerilimi betimleyen albümü "Yağmurdan Önce" çalıyordu içeride. Çok güzel, çok etkileyiciyd

Çok sayıda ülkede, çok sayıda müridine yalancı umutlar vadeden gizemli bir tarikatın öyküsü. Büyüleyici bir Uzakdoğu sporu ustasıyla, histerik bir kadının tutkulu ilişkisi, Sidoju İmparatorluğu'nu kökten sarsacak bir savaşa dönüşüyor... Kendini peygamber gibi sunarken aslında nasıl bir şarlatan olduğunu anlatacağım. Herkese yutturabilirsin ama beni kandıramazsın. Demek hiçbir şeyden korkmuyorsun, öyle mi?' diyerek sesini yükseltti. ?Son gülen iyi güler.' Anton'un gülümsemesi dudaklarında dondu. Öylece kala

Oğlak Yayınları, Ercan Akbay'ın, bir nefeste okuyacağınız usta gerilimi Fotoğrafçılar Kulubü Nadia Groza Dosyası'nı Maceraperest Kitaplar arasında yayımlamaktan gurur duyar. Hissettim o cinayeti ben... Nadia'nın acısıyla birlikte keskin bir ölüm korkusuna kapıldım. Olayın sabahında, nedensiz bir dürtüyle o apartmana gidip -polis kordonuna rağmen- içeri girmem, üst kata çıkmam ve fotoğrafını çektiğim cesedin canlanır gibi olması... Bütün bunlar tesadüf olamayacak kadar tuhaf, Doktor, bu yaşadıklarımın heps

The shrewd police officer pushing retirement... Murat, a fiendishly dangerous outlaw... Arzu, a beautiful young woman embroiled in crime... Caner, a Homicide detective with serious problems of his own... a cult leader who had no qualms about remodelling life according to his whims... All these and the other characters who have a part in these deadly events narrate the same three days from their own point of view, in their own voices.

AŞKTAN SONRA TUFAN BAŞLAR! İstanbulun en şaşaalı caz kulübünün genç patronunun, âşık olduğu caz şarkıcısı Serrayla yaşadığı yasak ilişki, kısa süre sonra bir kâbusa dönüşür. Yirmi yıl süren bu tutkulu serüven, heyecan verici bir ayin biçimini alır. Dünyadaki yaşamı bitirmeye karar vermiş olan acımasız canavarlara karşı durmak, değirmenlere karşı umutsuzca savaşmaktan başka bir şey değildir. Değirmenlere Karşı, soluk soluğa okuyacağınız, merak uyandıran entrikalarla dolu şoke edici bir roman

Some men, somewhere in the world equate the salty taste of blood with the exotic flavour of lust. For them, it is not the whys and wherefores of their exploits that are important, but their aftertaste and the crescendoing cadence they leave in the heart... Tales of the Weird contains three out-of-the-ordinary stories: 'Someone Else' tells what happens when a middle-level finance director decides to restart his life from scratch and undergoes a kind of metamorphosis. 'The High Roller' tells of the three da

On dört yaşında, erkekliğin başlangıcında, sıradan bir serüvene yürümeye karar veren iki yatılı okul öğrencisinin okuldan kaçışı nasıl bir hayat dönemecine varabilirdi ki? Hayat, nereye gideceği belirsiz yol ayrımlarının bulunduğu otoyoldan başka bir şey değildi; bizlere yaşam enerjisi veren rastlantılar, ölüme götüren serüvenlere kolayca dönüşebilirdi. Bu kitapta, suçun karanlık dünyasındaki basit hırsızlıklardan, sanat eserleri dolandırıcılığına, elektronik dünyasının şaşırtıcı buluşlarından tarih

Dünyanın birkaç yerinde, kandaki tuzun ve sevişmenin tadını birbirine benzeten birkaç adam var... Onlara göre yeryüzünde yaşanmış ve yaşanacak birkaç serüvenin kimin tarafından ve nerede yaşandığı çok önemli değil; damakta bıraktığı tad ve kalpte hızla pompalanan kan... Bu kitapta, kahramanları ve anlattıkları birbirlerine benzemeyen üç öykü var. Öykülerin kahramanlarına hiç benzemeyen okuyucular, şimdi kendi deneyimlerini ve kafalarında kimi zaman bilinçdışı varolan serüvenleri hatırlayacaklar. Ve kitabın

“…Cumartesi gecesi bir barda tanışan erkek ve kadının, nefes kesici aşk öyküsüne karışan berbat bir cinayet… Emekliliğine merdiven dayamış kurt bir başkomiser, şeytan kadar tehlikeli bir kanun kaçağı, suça karışmış güzel bir kadın, yalnızca ‘karmaşık ve özel işler’e bakan sorunlu bir dedektif ve hayatı kendi arzularına göre modellemekte hiç zorluk çekmeyen bir tarikat şeyhi… Ölümcül günahların ardında gizlenen ayinlere açılan karanlık kapıdan geçtiğinizde, olağanüstü bir yer altı serüveninin tam kalbine,