Bir geleneğe sahip olmanın kıymeti ve tevarüs etmenin zarureti erbabınca malumdur.
Asrîleşme devrinin imkân ve zaafları, icap ve zaruretleri etrafında ortaya konan arayışlar
ise Türk düşüncesine farklı istikametler tayin eder. Bu çaba içerisinde ortaya çıkan Türk
İslamcılığının modern dönem Türk fikriyatı içerisindeki yeri onu diğer düşünce
ekollerinden başka bir yere intikal ettirir. Türk İslamcılığı yeniyi eskide arar eskide yeniyi
görür. Kadim fikriyatı devrin zaruretleri etrafında yeniden teşekkül
Kadim devirlerden itibaren Türk düşüncesinin kaynağını teşkil eden en önemli unsur din olur. Kendilerine mahsus din tasavvuru etrafında millet olmanın imkânını bulan Türkler, siyasete yönelik idrak biçimlerini de bu anlayış çerçevesinde şekillendirir. İslam öncesi efsanelerden İslamlaşma, Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde telif edilen eserlere kadar Türk düşüncesinde siyasete yönelik fikriyat tetkik edildiğinde belli temel kabuller ve söylemlere sahip ancak sistematik bir hale büründürülmemiş ortak fakat ört