1999 yılında Kanada`ya gelişimden 2003 yılının ortalarına kadar geçen dört yıl baş döndürücü bir şekilde geçmişti. Ülke değiştirmeler, meslek değiştirmeler, askerî yaşamdan sivil yaşama geçişler, işe girmeler, işten çıkmalar, yeni iş kurmalar, Kanada`daki dernek ve federasyondaki serüvenler, yeni dostluklar, açılan dükkân, kurulan yeni ev, çatırdayan eski yuva... Say sayabildiğin kadar... Bütün bunları Kanada`nın Yolları Taştan " 1 (Bir Göç Öyküsü) kitabımda ayrıntılarıyla anlatmıştım. 2003 yılının ortaları

`Hadi biraz serüven yaşayalım` dedik, çıktık Kanadalara geldik. İnsan haklarına saygılı, tam demokratik, çağdaş ve zengin bir ülkenin hakkını arayabilen eşit bir vatandaşı olarak yaşamanın keyfini çıkarmaya başladık. Seçilmişi, atanmışı, vatandaşı hiç kimse bize yukarılardan bakmadı, ayar vermedi, racon kesmedi. Hizmet etti ya da öyle gözüktü. Sokakta karşıdan gelen yabancı gülümseyerek iyi günler diledi. Üzerinize yürüyen, süren, sağda solda gözünüzün içine dik dik bakanlar, sıranızı kapmaya çalışanlar yok