Küresel dünyanın karşı karşıya kaldığı değişim süreci birçok disiplinde olduğu gibi kamu yönetimi alanında da önemli değişiklikler ve dönüşümleri beraberinde getirmektedir. Özellikle siyaset, ekonomi ve toplumsal alanda görülen gelişmeler dünyanın pek çok ülkesinde ve bu ülkelerde yaşayan insanları yakından ilgilendirmektedir. Kamu yönetimi özelinde ele alınan bu eser küresel ölçekte kamu yönetiminin son yıllarda dünyada görülen gelişmeler ışığında karşı karşıya kaldığı etkileşimi, günümüz gözüyle bu a

Araştırmaya dayalı bu sosyolojik çalışmanın konusu Kurmancların(Kürt Alevilerin) dili ve kültürüdür. Son yıllarda toplum temsilcileri ve akademisyenler, Kurmancların anadillerini yavaş yavaş kaybettiklerini kabul etmektedirler. Bunun nedeni, tarihin belli bir döneminden günümüze kadar kesintisiz Kurmancların yaşadıklarıyla ilgilidir. Kitapta bunun nedenleri ve çözüm yolları üzerinde durulmuştur.

Ahmet Güven Kasabanın Sırrını duyanlardan sadece bir tanesi. Biliyorum,bu sır duyulduğunda iyi gelmez insana. Çürütür, yorar, kanser eder. Sonrasında bünye kendini korur; inkâr eder gerçeği. Sırrın kendisine düşman olur. Çok azımız hikâyedeki katile kızınca iyileşebileceğimizi biliyoruz. Ölülere küfretmenin elimizden aldığı insanlığımızı katillere kızmaktan, bir daha olmasın demekten, adalet istemekten başka bir yöntemle geri alamayacağımızı bilenlerden Ahmet Güven. Okumalıyız bu kitabı... Ahmet için değil,

1980'li yıllardan günümüze, özellikle başta küreselleşme, iletişim ve haberleşme araçlarındaki gelişmeler, toplum ve bireyleri etkilediği kadar kamu yönetiminde de önemli gelişmelerin yaşanmasına sebep olmuştur. Kamu yönetiminde geçmişten günümüze gelen felsefi düşüncede bu değişimden önemli ölçüde etkilenmiştir. Kamu yönetiminin tarihsel gelişim serüveni incelendiğinde klasik yaklaşımlarla başlayan Taylor, Fayol ve Weber gibi klasik düşünürlerin felsefi fikirleriyle şekillenen klasik yaklaşımların yerine g

Son yıllarda Alevilik üzerinde yoğun tartışmalar yaşanmaktadır. Bundan 20-25 yıl önce tabu olarak görülen bir konunun bu kadar yoğun tartışılması, bir yandan olumlu bir gelişme iken, diğer yandan tartışmalar pek çok düşünsel karmaşayı da içinde taşımaktadır. Tartışmalara baktığımızda iki ayrı görüşten bahsedebiliriz. Birinci görüş olarak Alevilik İslam'ın içindedir diyen görüş, bir yönüyle 1990'ların başında bir devlet projesi olarak kendini göstermektedir. İkinci görüş Alevilik İslam'ın içinde değildir diy

Afşin´in Gözpınar Köyü´nde doğdum. Sarız´ın Kırkısrak köyünde büyüdüm. Türküler dedim, Şiirler dedim İçtim dünyanın zehrini. Bu dünyada adam gibi yaşamaya çalışıyorum. Günü geldiğinde bırakıp üstüne gideceğim. Maviye kesmiş gökyüzü Kanatlanmış ak güvercin Resmedeyim yarınlara Doğacak çocuklar için Zeytin dalında yeşili Nasıl incitirim seni Kendi külümden varoldum Savrulacak senin için (Arka Kapak)