Hiç, gel-git denizler içinde yüzen bir varoluşun; ufuk çizgisini
konuşma çizgisi yaptığı
sevda kıyılarında kalbi üç dörtlük atan; çağın çığlıkları ve çığları
içinde siyah bir kar tanesi edasında yaşarken
güneşin kollarından düşen asi bir hayat yolculuğunun ilk
cemresidir.
Türkay Nişancı’nın ‘Hiç’ adlı şiir kitabını henüz yayınlanmadan
büyük beğeniyle okumuştum. Son yıllarda okuduğum en sıkı
dosyalardan biri olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hem
gelenekten beslenen hem çağdaş şiirin nüvele