Eve dönünce yazı masamın başına oturdum. 'Kırık kalemli kadınlar' sözü üzerinden hem kalemlerime ağlamak hem de onları takdis etmek istedim... Hatıralarımı yazarken kendime ağlıyordum. Bu gece dertlerimi satırlara döktüğüm kalemler için ağlıyorum. Biri duysa aklımı kaçırdığımı düşünebilirdi. Fakat aklım başımdaydı ve ben kalemlerimin kırık sıfatına ve hikâyelerine ağlamayı bile bile seçmiştim. Başta, Nigâr Hanım'ın hayal, hüzün ve ıstırap dolu hikâyesi... Yanında, Makbule Leman, Fatma Aliye, Emine Semiye g

Tanpınar, halis bir edebiyatçı ve kelimenin tam anlamıyla estet bir sanatkâr... Musiki, resim, mimari, tarih ve coğrafyayı sanatını beslemek için kullanan yazar, Doğu ve Batı'ya ait kültür ve medeniyet unsurlarını da iyi tanımış ve bunlar arasında bir senteze gitmiş aydınlarımızdandır. Tanpınar, Tanzimat'la beraber dahil olmaya çalıştığımız Batı medeniyetine saf bir hayranlıkla bakmaz. Onun üzerinde düşünür, temel dinamiklerini sorgular ve özellikle kültür ve sanata ön planda yer verir. Bu esnada içinde ye