Günümüzün hayli trajik göç ve mülteci krizini de konu eden, talihin, sabrın ve umudun hikâyesi Eldorado, 2004 yılında Fransa’nın prestijli Goncourt Ödülü’nü aldı. Kaptan Salvatore Piracci, Avrupa’ya ulaşmaya çalışan Afrikalı göçmenlerle dolu gemileri durdurup onların ilerlemelerini engelleyerek yirmi yıldır İtalya kıyılarında sınır devriyeliği yapmaktadır. Ancak gemilerden birinde ölen oğlunun yasını tutan acı içindeki bir anneyle dramatik bir şekilde yüzleşince görevinin meşruiyetini sorgulamaya ve sonrası

Güneş alev alevdi. Taş sıcaktan inliyor, toprak kavruluyordu. Renkler silinmiş, kokular uçmuştu. Deniz güneşin gücüne boyun eğmiş bir su birikintisiydi yalnızca. Etrafta tek bir canlı yoktu. Kertenkeleler bile saklanmıştı. Kırk yaşlarında bir adam eşeğinin üzerinde, kör eden güneşin altında ilerliyoru. Hiçbir şey onu durduramayacaktı, yola koyulmuştu ve sonuna kadar gidecekti. Luciano Mascalzone ydi o. On beş yıldır bu anı hayal ederek yaşama gücü bulmuştu. Hakkı olanı alacaktı. Kimse onu engelleyeme

"Gerçekçi edebiyatın karşısında dimdik duran bir saga. Bilgi ve bilgeliğe doğru lirik bir kanatlanış." -Le Monde Litteraire "Yemen çöllerinde geçen Pasolini filmleri kadar görkemli. Yazar, bu trajik anlatıyı kurarken, Troya Savaşı´nın ebedi temalarının, Kitabı Mukaddes göndermelerinin ve Afrika ağıtlarının içinden geçip ötelere uzanıyor. Laurent Gaude bu güzel trajik öyküyü buruk, sert, arkaik ve yoğun bir dille yazmış. Zaferin ve savaşın açmazmaları üzerine karamsar bir opera." -Guy Duplat, Libre Belg