Romancı ve gazete köşe yazarı Cevat Bey, toplum hayatından sıkılmış sakin, sessiz ve kendi halinde yaşayıp yazılarını yazabileceği şehirden uzak bir yer arayışındadır. Bir gün yolu Osman Bey’in çiftliğine düşer. Aralarında sıkı bir dostluk başlar. Bu arada Osman Bey’in çiftliğine sınır komşusu olan Filoz Çiftliği satılığa çıkar. İçindeki göl, kaynak ve değirmeniyle birlikte bu çiftliği alan Cevat Bey, işinden istifa ederek buraya yerleşir. Hayatı, yaşamı, yaratılışı ve insan ilişkilerini sorguladığı y

İnsanlar ikiye ayrılırlar; hayatları boyunca sahip olduklarıyla yetinmeyi bilenler ve her zaman daha iyisini elde etmeye çalışanlar… Peki gerçekten öyle mi? Bizler her zaman daha iyisini elde edene kadar mücadele etmeli miyiz, yoksa elimizde olana razı mı gelmeliyiz? Bunun elbette zamana, yaşayışa ve kişiye göre değişebileceği aşikârdır. İşte değerli okurumuz, Aşk Bahçe’sinde bu soruların cevabını kendisi değerlendirip bulacak. Roman, bize İstanbul’un eski dernek hayatının içindeki yasak aşkları ve bu ya

İki gencin ilk görüşte başlayan, tutkulu ve hüzünlü aşk hikayesinin anlatıldığı romanda, aşkın sıra dışı gücünü ve kural dinlemeyen isyanını göreceksiniz. Ailelerinin baskısı ile farklı hayatlara savrulan gençlerin, birbirlerinden kopamayışının ve o dönem toplumunun kurallarına muhalif bir aşk yaşamaya devam etmesi sonucu yaşanan olayları etkileyici bir dille anlatıldığı roman unutulmayanlar arasında iyi bir yere sahip. Yazar bizlere o dönem İstanbul’unu bizlere çarpıcı bir dille anlatıyor. Yalı Çapkını Rom

İstanbul'un eğlenceli hayatının tadını çıkaran genç doktorun ilk görev yeri olan Anadolu'nun ücra bir kasabasında görev aşkı ile yanıp tutuşurken, aynı zamanda karşı koyamadığı gençlik ateşinin kasıp kavurduğu hayatların anlatıldığı roman yazarın kendine has dili ile okuru heyecanlı bir bekleyişe davet ediyor. Anadolu insanının içe dönük yaşantısını, hislerini, dönemin insan ilişkilerini, zapt edilemeyen duyguların bulanıklaştırdığı zihinlerin hikayesini okurken, o dönemde yaşamış gibi hissedecek ve sonunun

Türk siyaset adamı ve yazar Burhan Cahit Morkaya’ nın kaleminden 1. Dünya Savaşı'nda yaşanan ihanet ve bağımsızlık sarmalını bir askerin bakış açısından okuyacaksınız. Dünyanın milliyetçilik ateşiyle yandığı bir dönemde “hasta adam” Osmanlı’nın yıllarca bünyesinde barındırdığı milletlerin düşmanla yaptıkları iş birlikleri ve neticesinde yaşanılan kıyımların bir askerin öngörüleriyle gerçekleşmesinin adımlarını takip edeceğiniz eser, savaşın en yıkıcı yönlerini gözler önüne seriyor.

Burhan Cahit Morkaya’nın kaleminden yine bir hayal ve hakikat çatışmasının romanı Coşkun Gönül. Yazar bu kez Birinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’da yaşayan üç kadının hikâyesini konu ediniyor. Mizaç olarak ve hayattan beklentileri bakımından birbirinden farklı üç genç kızın yaşadıklarını anlatırken Morkaya, sadece dönemi için değil, bugün bile elden düşmeyecek bir kurguya imza atıyor. Okuldan mezun olduktan sonra öğretmen olmak isteyen fakat savaş şartları gereği hastanede çalışmak durumunda kalan Sera

Burhan Cahit Morkaya’nın ilk kez 1932 yılında İstanbul’daki İkbal Matbaası’nda basılan romanı Köy Hekimi, Suat Naci isimli genç bir doktorun Isparta’nın Bademli kasabasında başından geçenleri okurla buluşturur. Burhan Cahit’in Millî Mücadele’ye odaklandığı ve bütün bir savaş sürecini Bademli kasabasının sakinleri üzerinden anlattığı Köy Hekimi, babasız büyüyen çocukları, kendi kendine yetme mücadelesi veren insanları, erkeklerin cepheye sürüklendiği bir ortamda bütün iş yükünü üstlenmek zorunda kalan kadınl

Muhakkak ki sevgi, en haşin ruhlu insanları bile dile getiriyor ve çelikleri eriten bir hararet gibi yumuşatıyor. Millî Mücadele zamanı Fikret ve diğer mülazımlar eşlerini, ailelerini, yurtlarını geride bırakıp vatani görevlerini yerine getirmeye giderler. Bu oldukça zor bir süreçtir. Ancak Türk halkı bu askerleri yalnız bırakmaz, neleri varsa vatan uğruna feda etmeye hazır bir şekilde hizmet ederler. Savaş anlatıldığı sırada arka planda olanlar da romanda göz ardı edilmez. Mülazımlardan biri olan Fikret ye

Takvimler 20.8.1933’ü gösterirken Emirgan’da o günün Türkiye şartlarını geçmişin zorluklarını, gelecekle hayallerini ve o günün gelişmelerini kaydeden Burhan Cahit Morkaya, tarihin önemli olaylarına tanıklık edecek ve gözlemde bulunabilecek bilgi birikimi ve imkâna sahipti. Gazetecilik geçmişine de sahip olan dönem TBMM milletvekillerinden Burhan Cahit Morkaya ‘nın dönem Türkiye’si hakkında kişisel görüşlerini ve tarihe bakış açısını anlatan eser okuyucuyu da zamanda bir yolculuğa çıkaracaktır.

Burhan Cahit Morkaya; Kurtuluş Savaşı döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış değerli bir gazeteci aynı zamanda ilk dönem milletvekillerimizden biridir. İzmir’in kurtuluşunu anlattığı eserinde objektif gözlemlerle dönemin psikolojisini yansıtmış, savaş döneminde düşmanlarla savaşırken aynı zamanda ülkenin içindeki ihanetleri ve içerideki düşmanlarla savaşmanın zorluklarından da bahsetmiştir. Bir milletin gururunu, onurunu, namusunu kurtarma mücadelesini içeren “İzmir’in Romanı” her Türk gencinin b

“Bu tarihi eser; Fransız ordularının işgali ve onların destekçisi Ermeni çetelerinin zulmü altında inleyen Urfa, Antep ve Maraş’ın kurtarılması için Gazi Mustafa Kemal’in emriyle bu bölgelere giderek Türk milletini Kuvayı Milliye çatısı altında teşkilatlandıran Süvari Kılıç Ali Bey’in silah arkadaşları ve halk ile birlikte gerçekleştirdiği destansı direniş ve kurtuluş mücadelesini anlatır. Dünyaya ibret olacak bir vatan ve millet sevgisi, mertlik ve azim gücünün sergilendiği bu mücadele; yokluklar içinde, s

Cumhuriyet’in ilk yıllarının milletvekili ve usta kalemlerinden biri olan Burhan Cahit Morkaya’nın toplumsal ahlaki değerleri, önyargılarıyla karıştıran insanları hicvettiği eserinde günümüzden de yansımalar bulmak mümkün olacaktır. İstanbul’da iş dünyasına hızlı bir giriş yapıp başarılı olan Hobatzade Tosun Bey, aynı hızı dönemin eğlence hayatında da arkadaşı Hacızade Hüseyin’in sayesinde yakalar. İstanbul’un baş döndüren güzellerine ve eğlence yaşamına doyan Hobatzade “mutlu bir izdivaç” arayışına girecek

Aşkta sadakati arayan bir kadının yaşadığı hayal ve hakikat çatışmasının romanıdır Kızıl Serap. 1926’da Vatan Matbaası tarafından yayımlanan bu eserinde Burhan Cahit Morkaya, İstanbul’da “Şefkat Ocağı” adında, işgal altındaki Anadolu’ya yardım eden bir dernekte gönüllü olarak çalışan Ayten’in hikâyesini anlatır. Tek başına kurduğu terzihanesiyle iş hayatında başarıyı yakalayan, İstanbul’dan Trabzon’a tutkularının peşinden giden güçlü kadın imajıyla, dönemin sosyokültürel ortamını da gözler önüne serer. Haya

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının popüler roman yazarlarından Burhan Cahit Morkaya’nın Harp Dönüşü (1928) adlı eseri, Birinci Dünya Savaşı’nın atmosferi içerisinde kurgulanan bir aşk romanıdır. Eserin konusu temelde, 1910’lu yıllarda tanışan Macit ve Humret’in yaşadıkları aşk ve bu sırada Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması sonucu savaşta ihtiyat zabiti olarak görev yapan Macit’in başından geçen olaylardır. Bir taraftan savaşın bütün gerçekliğiyle Macit’in hayatına girişi ve onun yaşamında yarattığı etkiler

Burhan Cahit Morkaya, Düğün Gecesi adlı bu eserinde, Cumhuriyet döneminde İstanbul'un yüksek sosyetesinin günlük yaşamı, eğlence hayatı ve iş hayatı ele alınmıştır. İş hayatındaki rekabet kibar âlemine ve gönül davalarına kadar tesir etmektedir. Romanda bir yandan İstanbul sosyetesinin eğlence âlemleri ele alınırken öte yandan Zigana'daki köylülerin yaşadığı sıkıntılara değinilmektedir. Düğün Gecesi, dönemin sosyal ve siyasi hayatını, eğlence hayatındaki ahlaki yozlaşmayı, Anadolu'daki köylülerin yaşadığı s

Romanlarında genellikle toplumsal konulara yer veren Burhan Cahit Morkaya Ayten romanında Cumhuriyet rejimi ve inkılapların getirdiği yenilikler sonucunda ortaya çıkan yeni zihniyetle kadının toplum içindeki yeri saptamaya çalışmıştır. Anne kız ilişkisinin ele alındığı romanda kadın ön planda tutulmuş ve ekonomik ve sosyal bağımsızlığını kazanarak toplum içinde yerini almıştır.Roman dönemin sosyal hayatını, anne-kız ilişkisini, kadın-erkek çatışmasını, aşklarını,modern kadının farklı bir portresini bizlere

Romanlarının kurgusal ekseninde genellikle Birinci Dünya Savaşı yıllarında ve sonraki süreçte yaşanan toplumsal değişimleri işleyen Burhan Cahit Morkaya, Cephe Gerisi'nde savaşın arka planda kalmış sosyal yaşamına ışık tutmaktadır. Savaşın getirdiği yoksullukla, sefaletle tahammül sınırları sınanan halkın, cephelerde şehit düşen, yaralanan binlerce askerin tam karşısında; cephelerin gerisinde, ahlaksızca vurgunculuk yaparak türemiş yeni bir zengin sınıfı vardır. İmparatorluk kendi hazin sonuna sürüklenirk

Romanlarının konularını Birinci Dünya Savaşı yılları ve sonrasının; yeni bir devletin, rejimin sancılı kuruluş döneminin toplumsal, sosyal ve siyasi tezahürlerinden alan Burhan Cahit Morkaya, Hizmetçi Buhranı adlı bu yapıtında, İstanbul'un burjuva addebileceğimiz sınıfına mensup, sosyoekonomik düzeyi ve refahı yüksek ailelerin konak hayatına, onların gündelik yaşantılarına ayna tutmaktadır. Bu evlerde görev alan hizmetlilerin yaşam kaygıları, geçim dertleri, maddi hesapları, aşkları, çıkar ilişkileri, diğer

Gönül Yuvası bir aşk, daha doğrusu bir yasak aşk romanı… Zengin ama gösteriş düşkünü olmayan bir İstanbul ailesinin kızı olan Elvan, âşık olduğu kuzeninin ona ihanet ettiğini düşünerek, kendisinden çok yaşlı bir adamla evlenmiş ve İzmir’e yerleşmiştir. Birkaç yıl sonra İstanbul’daki ailesini ziyaret ettiğinde, eski aşkı yeniden alevlenir. Fakat Elvan ne yapacaktır? Kocasını tercih ederse duygularına, kuzenini tercih ederse toplumsal ahlaka ihanet etmiş olacaktır. Gönül Yuvası, Elvan’ın iffetsiz bir kadın ha