Yağlı güreşte lakap geleneğinin uyarlanma sürecinin daha yönetilebilir bir hale getirilmesi çalışmamızın hareket noktasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmamızda hedeflenen, adlandırma yöntemlerinden biri olan lakapların geleneksel yağlı güreşteki kullanımını, kültürel anlamlarını, lakap takan ve kullanan grupları, lakapların veriliş nedenlerini, olumlu-olumsuz özelliklerini ve bu özelliklerin ortaya çıkış sebeplerini, lakapla lakap sahibi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu amaca ulaşabilmek için ö

1941 yılında bir gazeteciye verdiği mülakatta Gelecek için tasavvurlarınız nedir? sorusuna verdiği cevap, onun ruh halinin en güzel ifadesidir: Evvela bu müesseseyi fevkalade genişletmek, büyük Yeşilköy Gök Lisesini kurmak Divriğide binlerce genci sinesine alacak, telsizciliği, motorculuğu vs. 12 şubeyi ihtiva edecek şekilde Gök Üniversitesini kurmak Sonra şu çayırın bir kenarında, muradına ermiş insanların huzur ve saadetiyle oturup kahvemi içerken, bir işaretle yüzlerce tayyarenin birden havalandığını gör

Tarih düşüncesinin değişmesini izlemek, bir bakıma toplumsal değişimi izlemekle aynı anlama geliyor. Tarih karşısında takındığımız nihaî tavır, gerçekte hakikat duygusu karşısında almış olduğumuz tutumdan farklı olmadığı için felsefî bir boyut da taşımaktadır. Türklerin tarihî zaman içinde yapıp ettiklerinin hikâyesi ile bu tahkiyenin kâğıda aksetmiş hali arasındaki muhtemel benzerlik veya farklılıkların doğurduğu problemleri anlamaya ve tashih etmeye çalışmak, ancak mümkün olduğunca bütüncü bir yaklaşımla