Bu kitapta çocukların Ata’mızın bilinen fotoğraflarından haraketle sınıfça ortaya çıkardıkları yorumların öykülerini göreceksiniz. Eminim güzel bir Atatürk yolculuğu yapacaksınız. Bu okuma yolculuğunda sizlerle birlikte ona yeniden şükran ve minnetlerimizi göndereceğiz. İyi ki yaşamış ve bizim Atatürk’ümüz olmuş diyeceğiz.

Sakatlanarak beli kırılan sevimli bir atın çocuklarla macerasını merak edenler için güzel bir öykü. Hayvan sevgisinin zirve yaptığı, onların da bir canlı olarak duygularının var olabileceği düşüncesiyle kurulmuş olaylar zinciri olan bu kitabı çok seveceksiniz. Karlı, fırtınalı günlerde bir atın kahramanlığıyla yol arkadaşlığı yapacaksınız. Çok seveceğiniz bir maceraya hazır olun.

Bir kış ülkesinde göç edemeyen bir leyleğin kışı geçirmesi, ona bakan köylüler ve yaz gelince buluştuğu göçmen leyleklerin sıcacık öyküsü. Çocukların baharı bekleyiş heyecanı içinde yaşanan soğuk günler ve arkasından baharın müjdecisi leylekler.

Tufan Dede'nin gizli yolculuğu, kirlenmiş doğaya olan koruyucu duygusu Içinde geçen büyülü bir arayışın kitabı. Avcılar, yeşil ördek, ormanın Içinde saklanmış küçücük bir göl. Okuyunca Tufan dede'yi çok seveceksiniz.. Her biriniz birer doğa koruyucusu olmak isteyeceksiniz.

Bir arabanın içine sıkışan küçük bir kedi yavrusu ile ona bakan ailenin sevimli bir hikayesi. Çocuklarla hayvanlar arasındaki dostluk ve bu dostluğun oluşturduğu güzel bir anlatım. Okurken kendinizi Sırma Kedi ile yan yana hissedecek, ona siz de sevgiyle dokunmak isteyeceksiniz.

‘’Ninemin Gizemli Sandığı’’ fantastik bir çocuk öyküsü olarak ortaya çıktı. Bir çocuğun bir sandık içinde rastladığı gizli geçitten başlayan maceralı yolculuğu yeni dünyalar keşfetmesine yol açmakta. Bu yeni dünyalara açılan, kapılar, heyecan, sevinç ve ilginç manzaralarla buluşturuyor bizleri. Bir çocuğun hayal gücünün nelere neden olduğunu bir solukta okuyacaksanız. Her kapının arkasında yeni maceraların sunulduğu ‘’Ninemin Gizemli Sandığı’’ sevgili çocukları bekliyor.

Bu kitabın yazarı Arif Tuncer Avcı’yı kendimi bildim bileli tanırım. Elinde kitabı, masada defter ve kalemiyle... Hayatını okumaya, yazmaya ve bildiğini etrafıyla paylaşmaya adamış bir eğitimci kendisi. Eskiden yetişkinler için edebiyat dergilerinde yazardı Arif Tuncer hoca ama son yıllarda kendisini çocuk edebiyatına adadı. İyi de yaptı. Daha önce yine çocuklar için yazdığı Kambur At kitabını okumuştum. Çocuklar için yazdığı birkaç kitabını daha okudum. Elinizdeki bu kitap farklı bir coğrafyada bir çocukla

Şiir asırların ve yaşanmışlıkların imbiğinden süzülen duygular manzumesidir. Şiir söz sanatının ince sanata dönüşmesidir. Ağıtlardan, sagulardan, hoyratlardan, ninnilerden, kahramanlıklardan süzülen bir hayattır şiir... Acının, sevincin, öfkenin, sevginin dile gelmiş, söze dökülmüş, notaya çevrilmiş halidir... Bu türkü söylenmeye görsün Pir Sultanlar söz bırakır Köroğlu yürür dağlara Kırat bir şahlanır ki of anam Arkasında toz bırakır Tarih akar, yürek akar Doğuda çok uzaklarda bir şehname söylenir Aşık

Gereğinden hızlı şehirleşen bir ülkede yaşayanlar ne şehirde şehirli, ne köyde köylü olabildiler. Babalarının köyle ilgili taşıdıkları anılar ve değerlerle, şehirde doğan çocuklarının çağdaş özlemleri arasında sıkışmış kalmış bir kuşak... Taşrada doğup kentlerde yaşamlarını devam ettirirken geçmişini özlemle arayıp eski dostlarına sığınan bir kuşak... Bir yanda tanıdığı, yaşadığı köyü anılarında saklarken öte yanda yeni taşındığı şehri tanımaya çalışan sancılı kuşak... Kentli olmanın kentte yaşamak olmadığı