İstanbul’un en nezih semtlerinden Şişli’ye uçan daireler saldırı düzenlemiş diyorlar, aman evlerden ırak! Üstelik küçük bir çocuğun dedesini köstebeğe, babaannesini de kaplumbağaya dönüştürmüşler, eyvahlar olsun! Demedi demeyin, işgalci uzaylılarla mini mini kurt adamlar ve vampirler de ortalıkta fink atıyormuş, aman aman! Bu dünyaya neler oluyor böyle a dostlar? Ama durun, telaşa gerek yok. Karanlıklardan sıyrılıp gelen şu ufak tefek çocuk bütün insanlığı kurtaracak bir kahraman olabilir. Şunun cakasına

Ödüllü Yazar Aşkın Güngör’ün çok sevilen kahramanları Beş Benzemez’in serüvenleri ikinci kitapla devam ediyor.Bak sen şu işe! Mahallenin tatlı Adile Teyzesinin Beş Benzemez adını taktığı afacan ekip yine iş başında. Üstelik bu kez üstlendikleri görev çok daha tuhaf ve çok daha kahkaha dolu. Mahallede işler iyice karıştı. Çeçe, Zırzır, Tontiş, Çatçut ve Okyes’ten oluşan Beş Benzemez’in tanıdığı herkes dinozora dünüşüyor. Öğretmenleri, manav amc, komşu teyze ve hatta aile bireyleri. Ancak bildiğiniz dinozor d

Üç kardeş, eski bir kömür- lükte dünyaya açtı gözlerini.Sı- radan ama sıkıcı olmayan gün- lerden birinde küçük kardeşleri Çeyrek birden ortadan kaybol- du. Bir süre sonra da anneleri. Tam olarak nereye gittiklerini bil- meseler de iki kardeş onları bul- maya karar verdi. Araştırmaları sonucu anneleri ve kardeşlerinin cennete gittiğini öğrendiler. Bu komik, parlak ve yuvarlak cen- neti bulmak için hiç bilmedikleri yerlerde türlü maceralara atıldı- lar.Sen de bu iki yavru kedi- nin arayışına davetlisin. Sokak

Dünyanın en iyi müzik grubuyla tanışma vakti! İngiliz yazar ve çizer Liz Pichon'ın, 43 ayrı dile çevrilen ve milyonlarca okura ulaşan "Tom Gates" serisi, 11. serüveni Zombi Köpekler Bir Numara (şimdilik) ile yine kahkahayı garantiliyor. Şaşırtıcı yetenekleri, muhteşem bahaneleri ve özel mi özel sürprizleriyle 8 yaş ve üzeri okurlarını "Harika" dünyasına davet eden Tom, bu kez boyundan büyük işlere kalkışıyor ve müzik grubu Zombi Köpekler ile dünyayı ele geçirmenin yollarını (azıcık çetrefilli olsa da...)

Kemerlerinizi bağlayın!.. Çalınan gülücüklerin peşine düşeceğiz. İyilikle kötülüğün savaştığı, serüven dolu bir yolculuğa çıkıyoruz... Bu yolculuk bizi Düşler Diyarı'na götürecek!.. Zihinlerimizde bir film karesi gibi canlanacak güçlü bir hikâyeye... Ertan, Bülent ve Kadri isimli üç sınıf arkadaşı kitapların tozunu almakla cezalandırılır ve serüven başlar... Bir kütüphanenin tozlu rafları arasında başlayan fantastik hikâye için buyurun kitabın sayfalarına...

Barışa koşmak için savaşın yıkıcılığını görmek gerekebilir. Aşkın Güngör, Baba, Savaş Ne Demek? adlı kitabında bunu başarmaya çalışıyor. Babasının gözlerinde hem sevgi denen kanatlı kediyi hem de savaş denen çok dişli yaratığı gören küçük bir kızın masumiyetine tanık olmak için... İnsansız dünyada can bulan eşyaların hayatı sorgulamasını gözlemek için... Sadece ağaçlarla gölgelerinin değil, güvercinlerin ve doğanın kendisinin de barışa duyduğu özlemi izlemek için... Eski zamanlardan bugüne barışın mesajını

Ulan, yemin ediyorum, ben okusam bırak şairi, yazar olurdum kızım! Boru değil, yazar! Hem benim şu düşündüklerim var ya, eğer üşenmeyip yazsam şimdi meşhurdum anasını satayım! Vallahi bak, roman olurdu kızım aklımdan geçenler. Ha, millet, "Bu ne be? Böyle roman mı olur?" derdi belki. Ama ben her şeyi düşündüm Nilay. "Ne ulan, hayat sadece sizin aklınızdan geçenler mi?" derdim onlara. "Ne şaştınız o'lum? Bizimki gibi hayatlarda böyle cümleler debeleniyo anasını satayım" derdim. Ha, hatta, "Biz sizin yok sayd

"Annem memureye bir şeyler daha söyledi, elleriyle havayı tırmaladı, yaşlkı kadına dönüp yine heyecanla bir şeyler anlattı. Ardından sol kolunu havaya kaldırıp hızla bankoya vurdu. Bu kez yaşlı kadın da belli belirsiz gerilmişti. Tedirgin olduğu belliydi. Annem kendi eksenin tam tur döndü. Havadaki eli geniş bir kavis çizerek savruldu ve... inanılır gibi değildi ama annemin eli yaşlı kadının suratında patladı. Zavallıcık geriye savruldu. Surtüstü yere düştü. Kolunda nazikçe taşıdığı küçük çanta geriye bir y

"Fabrikanın dışına yanaşan taksinin motor sesini dinledik. Vücudumuzu saran halat nedeniyle hareket etmemiz imkânsızdı ve yaşanacak her şeyi sadece izleyebilecektik. Bunu bilmek hissettiğim pişmanlığı artırıyordu. Biraz sonra kim bilir neler yaşanacak ve biz babamıza yardım bile edemeyecektik." Aşkın Güngör'ün çocuk kalbi roman kahramanlarıyla birlikte çarpıyor. Kıvırcık, Çalı, Sırık, Şapşik ve kahraman korkak baba...

Yenildim ey aşk, al beni ayaklarının altına! Edebiyatımızın sıra dışı kalemi Aşkın Güngör, üç yakın arkadaşın aşkla sarmalanınca karışan hayatını anlatıyor. Aşk, çözülmesi gereken gizem, kalbe yağan yağmur, zihni savuran boran oluyor bu kitapta ve ona kapılanlar yalnızlığın soğuk sokaklarında yürümeyi gönüllü üstlenenlerin gölgesi haline dönüşüyor. Aşk neydi, hatırlamak isteyenler için... Aşk nedir ki hem? Nedir aşk? Hayatı acınası bir öyküye dönüştüren, mutluluktan çok kederle dolu, içinden çıkılamayan

Duyduk duymadık demeyin! Tüm zamanların en hayalperest dedektifi Bol Bel geri döndü! Üstelik bu kez Pamuk Prenses kılığında, Yedi Cüceler ile birlikte... Top gibi göbeği, yaz kış üzerinden hiç çıkarmadığı turuncu şapkası ve pardösüsüyle Fillibaba yolunun çocuk ruhlu ?yakışıklı" dedektifi Bol Bel Düşler Diyarı'nda! Oyuncak bebeğiniz konuşmaya mı başladı? Telefonunuzdan sadece başka gezegenler mi aranabiliyor? Külkedisi Kıl Kedisi'ne mi dönüştü? Dert etmeyin! Dedektif Bol Bel ne güne duruyor! Bir telefonunu

Bu dedektif başka. Bu dedektif Bol Bel! O, yaz kış üzerinden hiç çıkarmadığı turuncu şapkası ve pardösüsü ile Fillibaba yolunun yıldızı, o BAÇYOFtan mezun olamamış (Bırak Artık Çocukluğu Yetişkin Ol Fakültesi) yegâne kişi, o top gibi göbeğiyle çocuk ruhlu bir hayalperest, o sadece hayal karşılığında çocuklar için çalışan bir dedektif: Huzurlarınızda, Dedektif Bol Bel! Her şey gizemli şeyler dedektifi Bol Belin bürosuna gelen tuhaf bir telefonla başlamıştı. Taksi, Kulak Çekme Sokakta bulunan Bükük İlköğretim

Dedektif Bol Bel Geri Döndü! Çocuk ve gençlik edebiyatının "hayalsever" kalemi Aşkın Güngör yepyeni bir Dedektif Bol Bel macerası ile eğlenceye kaldığı yerden devam ediyor! Top gibi göbeği, yaz kış üzerinden hiç çıkarmadığı turuncu şapkası ve pardösüsü ile Fillibaba yolunun çocuk ruhlu ?yakışıklı" hayalperesti yeniden iş başında! Üstelik bu seferki görevi hayli karışık bir vaka: Asrın icadına imza atmaya hazırlanan Doktor Otukuru'nun izini sürmek. ?Bu iş bizim tanıdığımız Dedektif Bol Bel için çantada kekli

Türk edebiyatının sıradışı ismi Aşkın Güngör, âşıkların aşkına, Tanrı'nın gözyaşına, İstanbul'un kesme taşlı yollarına yeni şiirler ithaf ediyor. Bi' gün sen de seversin, yanarsın bi' gün sen de, sanırsın cehennem var o nazenin bedende, bulur derler ya hani, bulur bi' gün eden de, aşk seni de kavurur bi' gün elbet Mualla... O gün işte dilerim aklına ben geleyim ve seni o sevda ile kavrulurken göreyim, hayaline sızıp da sana şöyle diyeyim: Aşk su ile sönmeyen bir yangındır Mualla...

6 YAZARDAN SIRADIŞI BİR ÇALIŞMA: 6 ÜSTÜ HİKÂYE 6 Üstü Hikâye seçkisi altı yazarın aynı giriş paragrafından yola çıkarak kaleme aldığı altı farklı öyküden oluşuyor. Edebiyatın farklı türlerinde kalem oynatan altı yazar hikâyelerine aynı giriş paragrafıyla başlayıp sözcüklerin dimağlarında yarattığı farklı esinlerle kendi hikâyelerini kurguladı. Ortaya altı üstü hikâye deyip geçemeyeceğiniz bir seçki çıktı. Son dönemde hikâye anlatı türüne dair hazırlanmış en başarılı projelerden biri olan 6 Üstü Hikâyey

AŞKIN GÜNGÖRÜN USTA KALEMİNDEN ÇIKAN SIRADIŞI VE ÇARPICI ROMAN MESİHİN KLONU POSTİGA YAYINLARINDA YENİDEN CAN BULUYOR Mesihin Klonunun konusu gerçek bir buluş, yaklaşım hem siyasal hem inançsal göndermeleriyle doğruları listeliyor, kaynak araştırması örnek bir çalışma Giovanni Scognamillo, Türk Fantastik Edebiyatı Duayeni TANRIM! TANRIM! BENİ NİÇİN TERK ETTİN? Binlerce yıla yayılan dehşet bu sözlerle başladı. Bundan iki bin yıl önce. Şimdi de dünyayı kıyamete sürükleyecek son savaş yaşanıyor. Ve felaket

Gizemli Şeyler Dedektifi Bol Bel, okura 'mevhaba' dediği ilk kitap olan Sözcük Korsanı'nda, İstanbul'un bir kısmını etkisi altına alan konuşamama sorununu çözmeye çalışıyor. Bu olayda yardımcıları Büyük İlköğretim Okulu'nun beş afacan öğrencisi. Bol Bel olayı çözerken hayal gücüyle yapılmış gizemli nesneleri de kullanıyor. Hem de okura kahkaha attırarak yapıyor bunu.

Uzun uzun uzladı Kardan her yan buzlandı. Ben daha doğmamıştım Dedem sabırsızlandı. Bir tekerlemeyle başlıyor masal ve giderek okurun elinden bırakamayacağı bir başyapıta dönüşüyor. Masallarda her şey mümkün. Yazar da masalındaki lamba cinine kot pantolon giydirip bulaşık yıkatabilir, öyle değil mi? Aynadan geçip kaybolan insanların nereye gittiğine dair ipucu da masalda. Ya yıldızları gökyüzüne bandıran kız kim acaba? Aşkın Güngör, bilim-kurgu ve fantastik edebiyatın öğelerinden de yararlandığı bu