Bir ülkenin en önemli sermayesi şüphesiz insan kaynaklarıdır. Dolayısıyla toplumun gelişmişliği ve insan kaynaklarının niteliği arasında yakın bir ilişki vardır. Bir ülkede insan kaynaklarının nitelikli hale getirilmesinde en önemli araç ise o ülkenin eğitim sistemidir. Öğretmenlik mesleği, bir eğitim sisteminin en önemli öğesidir. Bu konuda yaygın görüş, herhangi bir okulun kalitesinin öğretmen kalitesinin üstüne çıkamayacağı yönündedir. Bu nedenle nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesi eğitim sisteminin k

Çalışmanın içeriği Amerika Birleşik Devletleri'nde ifade ve düşünce özgürlüğünün kapsamı ile bu hakkın kullanımına ilişkin ülkede uygulanan standartlardır. Bu kapsamda ABD'de ifade ve düşünce özgürlüğünün temelini oluşturan Ek Madde-1 (First Amendment) ile Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin hakkın kullanımına ilişkin içtihatları ve geliştirdiği testler ele alınmıştır. İfade ve düşünce özgürlüğünün kullanımı ülkelerin mevcut rejimleriyle yakından ilgilidir. Demokratik sistemlerde bu hakkın sınırlandırılması

Yazar(lar): Gülçin Zeybek, Yalçın Dilekli, Şenol Orakcı, Savaş Karagöz, Hasan Hüseyin Kılınç, Tamer Yenen, Neşet Mutlu, Hülya Yıldızlı, Mustafa Güçlü, Selcan Kilis, Fatmanur Özen, İçinde bulunduğumuz yüzyılda yaşanan gelişme ve değişmeler okulları da değişime zorlamakta, okuldan yeni görevler talep etmektedir Bunun yanında günümüzde yaygın olan görüş, artık bireylerin hayatlarını sadece okullarda alınan bilgilerle geçirmenin mümkün olmadığıdır. Bu çerçevede yetişkin eğitimi, hayat boyu eğitim gibi kavra

Mustafa Güçlü, 1974 yılında Manisa'nın Kula ilçesinde dünyaya geldi. 1996 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu. 1996 ve 2002 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik görevlerinde bulundu. 2002 ve 2011 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak, 2011 ve 2015 yılları arasında ise yine aynı fakültede yardımcı doçent olarak çalıştı. Yüksek lisansını Erciyes Üniversitesi Sosyal Bi

Hukuksuz bir eğitim olamayacağı gibi eğitimsiz bir hukukun da olması mümkün değildir. Hak ve sorumluluklarını bilen, anayasa ve kanunlara bağlı bireylerin yetiştirilmesi bir toplumun sağlıklı olması için önemlidir. Yine eğitim kurumlarının bir düzen içinde işlevlerini yerine getirmesi, eğitim kurumlarında bulunan yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilerin hak ve sorumluluklarını bilmesi, iş ve işlemlerini kanun ve yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirmeleri ile mümkün olmaktadır. Bu nedenle eğitim kurumlar