“Bir zamanlar uzaklarda barış içinde yaşayan bir krallıkta, eğitim alan bir şövalye yaşarmış. Şövalye büyük, parlak ve pırıl pırıl zırhı olmadan asla dışarı çıkmazmış. Aslında kimse şövalyenin miğferinin altında nasıl göründüğünü bile bilmiyormuş! Çünkü şövalye ne zaman ne olacağını asla bilemiyormuş. Ya düşüp dizini yaralarsa? Ya aniden savaş çıkarsa? Ya bir volkan aniden patlarsa ve tüm krallığı lavlar kaplarsa?”Acaba şövalye tüm bu düşüncelerden kurtulup kaygılarının üstesinden gelebilecek mi? Cevabı hik

Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar bir Prenses varmış. Küçük bir kızın isteyebileceği her şeye sahipmiş ve çok mutluymuş. Ta ki sis gelene kadar... Duygularla baş etmeyi öğrenmek çocukların gelişimlerinin normal bir parçasıdır. Çocuklar, karşılaştıkları zor durumlara tepki olabilecek -üzüntü dâhil olmak üzere- bir dizi duygu yaşar. Üzüntü veya düşük mod dönemleri sıklıkla karşılaşılan ancak genellikle kısa süreli olan duygu durumlarıdır. Bununla birlikte, uzun süre devam ederse, çok yoğun ve bunaltıcıy

Ne zaman bu dünyaya ait olduğumu hissettiğim, beni yine öyle hissedebileceğime ikna edecek bir anı arasam, dönüp baktığım yer bu öğle sonrası oluyor. Gölette kayıklar... Çocuğumun eli benim elimde... Diğer eli külahı tutuyor. Mutlu gözleri, beyaz dondurma dağının tepesine bakıyor. Bu kitap bir kadının hikâyesi. Ve onu fahişe sanan kamyon şoförünün... Soyduğu kör beyefendinin ve sınırdan geçmesine yardım eden avcıların... Adını çaldığı kadının ve mutluluğunu çalan adamın hikâyesi. Bu kitap, her şeyi pahasına