Kalbimi Oluşturan Parçalar

Ne zaman Efendi Hazretleri ile konuşsam, bir kaplan kadar yırtıcı ve cesur, bir serçe değin uysal ve ürkek oluyorum. Ürkekliğimin ve cesurluğumun kaynağı, Efendi Hazretlerine olan inancım ve bağlılığım..

"Zeynel Çok’un Rüzgar Ayinleri adlı bu şiir kitabı üç ayrı dosyayı (Dalgakıran 2003-2005, Rüzgâr Ayinleri 2004-2009 ve Haydisene 1989) bir araya getiriyor. Bu üç dosyanın bir özelliği Almanya’nın Bielefeld kentine yazılmış olmaları. Şair-yazar Zeynel Çok kendi inşasını yazdığı şiirlerle sürdürüyor. Verili dili bozarak yeni bir dil kurmaya çalışıyor ve bu dile tutunuyor.Bu dil ile derdini anlatırken özgün poetikası ile de bir yanıyla şiirin mucizesi içinde dilin altından girip üstünden çıkarak, kendine varm

Şiirden Dergisi çevresinden Zeynel Çok, olgunluk dönemi verimleriyle adını duyuran bir şair... Kültürel alan başta olmak üzere, hayatı içerden deneyimleyen bir şiire çalışıyor; öte yandan bu deneyimi, içgörü dolayında yer yer metafizik kapanışlarla, dolayısıyla Dil'in verili anlamlandırma kodlarını bozarak ilerliyor. Şiirlerin yalın, sahici, duru imge örgüsü dolayında minimal bir kurgusu var; dışarıya kayıtlı olgular içsel olanla diyalektik bir etkileşim içinde işaretleniyor. Okura ulaşan bu son şiirlerd

Namludan fırlayan kurşunum... önce kendisine değen... emanet, kayıtsız, kıymetsiz taşıdığım can... nerde kavga varsa ben oradayım... sen ne isyankârsın, taşları delen... sen ne güzelsin sularda izin... Her köşe başı mayın döşeli... atımı dolu dizgin sürerim... yaralıyım, yanım yönüm konuşur... ölüm, cebimde taşıdığım damgalı ilmühaber, ihanetten cürümlü... korku değil, özlem içine düştüğüm tuzak... ben kabıma sığarım... Nerde kavga varsa ben oradayım... saklanan renkli gözlerde... gelişigüzel olmayan esin

Yalnızlık tek kişilik bir oyundu. Bu oyunda aklına attığı pençeleri saymıyor, yeni sesler yeni sözler duymak istiyordu. Hiç olmazsa tek ve son bir ses. Silahı şakağına dayadı. Eli tetiğe gitti...

Zeynel Çok, bu kitabında önce kurduğu şiiri bozuyor, parçalıyor, minimalist bir anlayışla yeniden kurmaya çalışıyor. İlk kitaplarından edindiği ustalığa yaslanmadan gerçeklikle saçma olanın arasında gidip gelerek şiirsel olanı oralarda yakalamaya çalışıyor. Çağrışımı zorluyor, yaşadığı Akdeniz söylencelerinden, yöre dilinden yararlanarak şaşırtıcı olanı deniyor. Kendi kültür kökenlerine, Ortadoğu duyarlığına doğru yolculuğa çıkmaktan ve buralardan şiirine malzeme taşımaktan kaçınmıyor. Günlük hayat bu şiird

Günlük hayatın içinden bir şiir kotarmak zordur, hele de bu hayatın kimi kaygılarını, sıkıntılarını olay ve olgularını kavramlar düzeyinde ele alarak şiirleştirmek daha da zordur. Günlük hayatın dile geldiği gidimli dilin zorluklarını aşmak gibi oldukça önemli bir zorluk bekler bizi daha en başta. Her gün yaşadığımız yalnızlık, geçmiş yaşantılarımız, bizi kuşatan ve bizde önem kazanan eşyalar, bu kavramlar dolayımında bir şiir ister bizden. İşte Zeynel Çok, bütün güçlüklerine rağmen keyif alacağımız bir şii

Zeynel Çok, son zamanlarda dergilerdeki şiirleriyle dikkat çeken, yaşça olmasa da edebiyat ortamına giriş bakımından genç sayılan şairlerimizden. Okuyucu bu kitapta, yurtdışında yaşayan Çok´un şiir dünyamızı yakından izlediğini, dışarlıklı olmanın olumsuzluklarını dışarının ufkuyla birleştirerek kazanca çevirdiğini görecek. Dışarıdan bakmanın, bakabilmenin getirilerini de eklersek, Çok´un şiirinin severek okunacağını söyleyebiliriz.