Çınlayan Sedir Dizisinin dördüncü kitabında bu kez evrenin yaratılışı ve insanın da bu yaratılıştaki yeri ele alınıyor. Bu büyük sır aynı zamanda gündelik hayatın bir parçası olarak değerlendirilirken hem metafizik hem de somut ve pratik yaklaşımlar etkileyici bir şekilde sunuluyor. Evrenin ve insanın varlığı, anlamı, amacı gibi her birimizin aklını kurcalayan derin sorulara son derece ilginç yanıtlar veriliyor. Aslında her insanda bulunan bu cevapların nasıl ve neden unutulduğu da ortaya konurken Doğa ile
Çınlayan Sedir Dizisinin üçüncü kitabında Vladimir Megre, Anastasyaya yaptığı ikinci ziyaretini anlatıyor. İki ziyaret arasında yayımlanan ilk kitaptan sonra Anastasyanın başına gelenlerden habersiz olan Megre yeni doğmuş oğlunu da ilk kez göreceği için çok heyecanlıdır. Anastasya ile yine benzersiz sohbetler yapıyorlar. Çocuk yetiştirme yöntemlerinin eleştirisi ve emzirmenin spritüel öneminden başlayarak geniş bir yelpazeye yayılan konuşmalarda sevginin ve barışçı anlayışın sınırsız gücü etkili bir şekilde
HER TOHUM İÇİNDE EVRENSEL BİLGİYİ BARINDIRIR
Sibiryalı bir işadamı olan Vladimir Megre, 1994 yılında Sibirya´nın
tayga ormanlarına doğru ticari bir geziye çıktığında tanıştığı yaşlı
bir adam ona Çınlayan Sedir ağaçlarıyla ilgili şaşırtıcı bilgiler
verdi.
Ama yaşlı adamın torunu olan Anastasya ile tanışmasının hayatının
dönüm noktası olacağını nereden bilebilirdi ki.
Sibiryalı Şaman Anastasya´dan öğrendikleriyle çok derin bir dönüşüm
yaşayan Megre, tüm ticari planlarını bir yana bırakarak Anastasya´ya