Yüzünde her şey vardı. Canı öyle acıyordu ki, ağaçların arasına dalıp bas bas bağırmak istiyordu. Acı vardı yüzünde
Hüzün vardı, öfke vardı, nefret vardı
Nefret ettiği insan o kadar yakınındaydı ki, her an gergindi
Tedirgindi, güvensizdi, yalnızdı, korkuyordu
Cesaret vardı yüzünde, kibir vardı, küstahlık vardı
Mutluluk vardı yüzünde. Çekingen, ürkek, sünepe, bir kenara itilmiş küçük üvey evlât gibi; geceleyin yüksek yaylalardaki bulutsuz gökyüzünde kayıveren yıldızlar gibi esip geçen, yakalanamayan bir
18 TL.
Tükendi