Anadolu Anadolu, Bir bilseniz neler dolu… İnanmazsan gel benimle, Göstereyim her şeyiyle. Önce saatini al geriye, Tam dokuz bin yıl öncesine. Duyduk duymadık demeyin! Eğlenceli, şaşırtıcı ve şiirsel bir yolculuk başlıyor! Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın sevilen yazarlarından Dursun Ege Göçmen, okurlarını bu kez Anadolu’da yolculuklara çıkartıyor. Bu kitabın durak noktası Çatalhöyük!

Dünyamız 4,5milyar yaşında koca bir bilge, İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler yaşar üstünde. Yani bu gezegen de bizim gibi bir canlıdır, O hâlde onun da bir göbek deliği olmalıdır! Duyduk duymadık demeyin! Eğlenceli, şaşırtıcı ve şiirsel bir yolculuk başlıyor! Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın sevilen yazarlarından Dursun Ege Göçmen, okurlarını bu kez Anadolu’da yolculuklara çıkartıyor. Bu kitabın durak noktası Göbeklitepe!

Doğruya doğru... Herkesin hoşlanmadığı biri -mutlaka- vardır. Özgür de Memo´dan hiç hoşlanmıyordu. Hoş, Memo´nun da Özgür´ü pek sevdiği söylenemezdi! Sınıfta aynı sırayı paylaşmak zorunda olan bu iki çocuk, birbirlerinin tam tersiydi. Bilgisayar oyunlarına düşkün olan Özgür´ün canı her zaman çok sıkılırdı. Memo ise kitaplara düşkündü ve hiçbir şeyden kolay kolay sıkılmazdı. Ne yazık ki bir gün, birlikte çalışmak zorunda kaldılar. Ama bu çalışma kısa sürede nefes kesen bir maceraya dönüştü. Hem de ya-şaml

Korsanlar her zaman bilmediğimiz ve hayalini kurduğumuz diyarların kahramanı olacak değil ya! Bu acımasız adamlar tam da burnumuzun dibinde, hatta neredeyse İstanbul'un bir semtinde çöreklenmiş bile olabilirler. Üstüne üstlük üç kafadarı da esir alarak... Sakın niye bizim de bir korsan maceramız yok demeyin! İşte size Yüzde Yüz Yerli Bir Korsan Hikayesi. Üstelik gerçekten de yüzde yüz yerli!.. Dursun Ege Göçmen, bir yaz tatilinde üç arkadaşın başından geçen gizemli bir serüveni her zamanki eğlenceli üslubu

Leoparın kuyruğunu asla tutma, tutarsan asla bırakma! (Eski bir Afrika atasözü) İnsanın bazen aklına garip sorular takılır. Örneğin; Genetiğiyle oynanmış yiyecekler insanın sinirlerini de oynatır mı? Bir leoparın kuyruğunu tutmak ile bir kedinin kuyruğunu tutmak arasında ne fark vardır? Kardeş kardeş oynayın, diyen büyükler neden kardeş kardeş konuşamaz? Oyun oynamak küsleri barıştırır mı? Develer kaç numara bale pabucu giyer? Sineksıklet ailesini doyurmak için ne kadar börek gerekir? Futbolda en iyi golle

Yenilen değil, vazgeçen kaybeder! Dursun Ege Göçmen'in, 2018 Tudem Edebiyat Ödülleri'nde üçüncülüğe değer görülen eseri Vur Patlasın Çal Oynasın Orkestrası, çeşitli nedenlerle ötekileştirilmiş, çevreleri tarafından dışlanmış çocukların büyüme ve kendileriyle barışma öykülerini hareketli bir kurguyla sayfalarına taşıyan, sazlı sözlü bir roman. Akran zorbalığının yansımalarına değinerek farkındalık yaratan bu duyarlı kitap, yenmek-yenilmek, pes etmek-vazgeçmemek, iyilik-kötülük gibi kavramlar üzerine düşünd

Savaş Ve Barış Arkadaşlık Ve İhanet Aşk Ve İnat Üzerine Bir Gençlik Romanı... Savaşı kazanmak mı daha zor, barış içinde yaşamak mı? Her şey işte bu soruyla başladı... Arda ve Defne'nin yolları neden bu soruyla birleşti? 1955'te ne olmuştu? Salih dede ile sevdiği Rum kızı Stella'yı hangi olay ayırmıştı? Vahide nine doğup büyüdüğü Bulgaristan'dan 1989'da neden göç etmek zorunda kalmıştı? Münakaşa Değil Münazara, dünyanın en acımasız gerçekleriyle ilgili sorulara gençliğin umut dolu bakış açısıyla yanıt arıy

Her insanın bir öyküsü vardır! Bu kitapta da Sedat Öğretmen'in ve onun öğrencilerinin öyküleri yer alıyor. Ama baştan belirtelim; bu öğrenciler, büyüklerin övdüğü tertipli, düzenli, örnek öğrencilere pek benzemiyor. Onlar; yaramaz, esprili, şakacı ve fazlasıyla süslüler... Durun! Nasıl bir kitap bu? diyerek atmayın bir köşeye. Çünkü bu kitaptaki çocuklar aynı zamanda çok dürüst, dost canlısı, merhametli ve cesurlar! Bu kitapta gırgır var, şamata var, macera var, daha da önemlisi çok ilginç karakterler var

Beş parmağın beşi bir mi? Bulmacalı oyunları severseniz, ödüllü yazar Dursun Ege Göçmen beş kişilik bir oyun oynamaya davet ediyor sizleri. Üstelik, bu oyun hem çok gizli hem de tılsımlı. En can alıcı kuralıysa, oyunu kaybetmemek. Zaten oyun, ancak sonunda ne olacağı bilinmediği zaman oynamaya değmez mi? Kimliği belli olmayan kişilerce bambaşka yerlere gizlenmiş beş değişik bulmaca, çözülmeyi bekleyen beş esrarengiz şifre, yazarı tarafından beş ayrı kâğıt parçasına yazılarak gelecek nesillere aktarılmış esk