Ünlü bir yazar şehirde dolaşırken karşılaştığı yoksul bir adama yardım etmek ister; ancak dostlukları ilerledikçe onunla karşılaşmasının bir tesadüf olmadığını düşünmeye başlar. Psiko-patolojik bir karakter olan şahıs, yazarın "Sıcak Kış" adlı dördüncü romanını onun hayatına uyarlamak istemektedir. Yazar bunu tam olarak anladığında korkunç uyarlamanın büyük ölçüde gerçekleşmiş olduğunu anlayacak, uyarlayıcının amacını öğrendiği zamansa hayatının en kötü şokunu yaşayacaktır.

İnsanların aklından geçenleri okuyabilseydiniz ne yapardınız? Elinizdeki kitap, işlediği büyük bir suçun ardından istem dışı olarak insanların aklından geçenleri okumaya başlayan ve bunun dayanılmaz ağırlığı altında hayatının yavaş yavaş cehenneme dönüşünü çaresizce izleyen bir adamın hikâyesidir.

?Ah, sevgili Elena! İşte, yine hayallerimizin öldüğü yerdeyim. Ateşe verdikleri yarınımızın külleri üstünde ağlıyorum. Keşke geçmiş zamanı silen bir alet olsaydı da, her şeye baştan başlasaydık... Hiç kimsenin olmadığı uzak ve ıssız yerlere kaçsaydık... Dağlarda, ovalarda, kırlarda geceleseydik; ama ellerin hep ellerimde olsaydı!

?Ah, sevgili Elena! İşte, yine hayallerimizin öldüğü yerdeyim. Ateşe verdikleri yarınımızın külleri üstünde ağlıyorum. Keşke geçmiş zamanı silen bir alet olsaydı da, her şeye baştan başlasaydık... Hiç kimsenin olmadığı uzak ve ıssız yerlere kaçsaydık... Dağlarda, ovalarda, kırlarda geceleseydik; ama ellerin hep ellerimde olsaydı!

Kesin bir mahkûmiyet yerine onurlu bir ölüm ihtimalini seçerek firar eden iyi kalpli bir anarşistin ayakları bir yeryüzü cennetinin topraklarına değdiğinde, merhametli Tanrı'nın suçluları da sevebileceğini de anlayacaktı. Onu dünyada tutkulu bir faninin görebileceklerinden çok daha fazlası bekliyordu: Mütevazı bir krallık, gizemli bir bilgelik anıtı, aşkın zindanı, düşler evreni, güler yüzlü bir azap ve nihayet şeb-i arus... Acaba planların hiçbir işe yaramaması göksel bir ironi midir? Acılardan zevklere

Kadın ve erkek ruhunun gizemli dehlizlerine buyurun! Birçok kişi hayatının ilk yarısını mutlu bir evliliğin hayallerini kurmakla, ikinci yarısını ise pişman olmakla geçirir. Dolayısıyla dünya nüfusunun yarısı bekâr, yaklaşık diğer yarısı ise boşanmaya çalışmaktadır. Eğer hayatınızı pişmanlık duymakla değil de imrendirici bir mutlulukla geçirmek istiyorsanız, elinizdeki kitap sizin için yazılmıştır. Sıkı bir araştırma ürünü olan bu kitap, bütün türleriyle aşkın gizli ve kutsal tapınağına yapılmış bir ?suçüs

Hz. Muhammed hakkında yüzlerce kitap okumuş, binlerce anekdot dinlemiş olabilirsiniz; ancak sıfır noktasına geri dönerek, Onu yeniden keşfetmeyi veya yalın aklın, tabuları tahtından eden gücüne dayanarak Onun hakkında öğrendiklerinizin birkaç adım ötesine geçmeyi hiç denediniz mi? Eğer bunu denememişseniz, tarihin o en seçkin ve gizemli adamını zihninizde doğru resmetmekte sorun yaşamanız kaçınılmazdır. Yüzyıllardır, dünyadan gelip geçen sayısız nesil ve göçüp gitmiş olan milyarlarca fani gibi, siz de Onu