Her Yerde Öğretmen, Meslekleri Öğreniyorum Öğretmen Benim Babam Avukat, Meslekleri Öğreniyorum Avukat Ben De Mi Doktor Olsam, Meslekleri Öğreniyorum Doktor Elinize Sağlık, Meslekleri Öğreniyorum Aşçı Haydi Dikiş Dikelim, Meslekleri Öğreniyorum Terzi Kaptan Pilotunuz Konuşuyor, Meslekleri Öğreniyorum Pilot Berber Ne İş Yapar, Meslekleri Öğreniyorum Berber Şoför Amca Beni Koru, Meslekleri Öğreniyorum Şoför Birlikte Çizelim, Meslekleri Öğreniyorum Ressam Baba Ocağı, Meslekleri Öğreni

... Asıl seni bu olmak istediğin, arzuladığın mertebelere taşıyan, dilediğin yaşama kavuşturan, bu uğurda her şeye karşın senin hep yanında duran dimdik ayakta tutan, sana moral aşılayan, fiziken de seni yaşamda var kılan, seninle birlikte senin aklınla birlikte hem fikir olan, seninle özdeşleşen, seni yüceltecek hayalleri paylaşan ve bu uğurda istikrarlı bir şekilde çalışıp seni mutlak bir başarıya ulaştıran değerli kalbindir. Ben, sadece bu başarıya teşkil eden kördüğümü çözen, iyi niyetli yoldaştan

Ve yine derler ki... Dünyanın unutulmuş o tarihinin önemli bir bölümünde, bugünkü Pasifik Okyanusu’yla Atlas Okyanus’unun üzerinde birbirinden verimli, birbirinden güzel iki büyük kıta vardı. Bunlardan biri Lemurya (MU), diğeri de Atlantis’ti. İkisi de günümüz bilim ve teknolojisinin çok ilerisindeydiler. Ve dünya egemenliğini tek başlarına ele geçirmek için birbirleriyle çılgınca, tehlikeli bir yarış içindeydiler. Bir de ikisinin karasularının tam kesiştiği yerde, yine onlar kadar güzel ve verimli m

Yaşamını değiştiren -kendi deyimiyle berbat eden- olayların başladığı o güne değin hep korktu Haşmet, korkarak yaşadı... Herkesten, her şeyden korktu. Canlı cansız, büyük küçük, güçlü güçsüz her şeyden ve herkesten... Çağlayanın sesinden, gök gürültüsünden bile. Rüzgârın uğultusundan, ateş üstündeki çaydanlığın homurtusundan bile. Ta uzaklardan gelen vapur kampanasının sesinden, tren lokomotifinin kalkış çığlığından bile. Komşu ninenin horultusundan, nezleli ablanın hapşırığından bile... Her şeyden, he

Mustafa Kemal Atatürk’ün anılarından seçme hikâyeleri bir araya getiren bu kitap, Ulu Önder’i anlamanın ve anlatmanın en keyifli yollarından biri. Öyle ki,kitabı okurken zaman zaman tebessüm edecek, zaman zaman hüzünleneceksiniz. İçinde döneme ait fotoğraflar da bulabileceğiniz bu kitap, her hikâyede Atatürk’ ün farklı bir yönünü keşfedebileceğiniz, 7’den 70’e herkesin mutlaka okuması gereken bir derleme.

“(...) Şimdi, artık zaman belirsiz. Tarih yok. Tarihini de yok etti insanoğlu. Hangi yüzyılda, hangi çağda, hangi yılda, hangi mevsimde ve ayda yaşadığını bilmiyor. Kimi “Ateş Çağı” diyor, kimi kıyamet. Gökyüzü gri ve kirli hep. Boz bulanık bir dumanla, hiç dağılmayan bir sisle kaplı. Güneş görünmüyor gökyüzünde, ay görünmüyor. Yok ikisi de. Dünyaya, insanoğluna küskün. Göstermek istemiyorlar sevimli yüzlerini. Mevsim yok, gün yok. Yıl yok. Zaman kavramı yok. Yitip gitmiş hepsi.

“(...) Bir adam düşünün... Tam anlamıyla pisliğin teki. Puşt. Muhbirlikten ensest sapıklığa, kadın satıcılığından uyuşturucu dağıtıcılığına kadar her pisliğe bulaşmış. Gırtlağına kadar pisliğin içinde. Gölgesinden korkacak, toplum içine çıkamayacak kadar da ödlek. Duyduğu her yüksek seste, girip saklanacak delik arayacak kadar tırsak. Çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun en somut örneği yani... Adamı hayalinizde canlandırabildiniz mi? Çok iğrenç, değil mi? Evet, haklısınız. Bütün benzerleri gibi o da her nor

Mustafa Kemal Atatürkün anılarından seçme hikâyeleri bir araya getiren bu kitap, ulu öneri anlamanın ve anlatmanın en keyifli yollarından biri. Öyle ki, kitabı okurken zaman zaman tebessüm edecek, zaman zaman hüzünleneceksiniz. İçinde döneme ait fotoğraflar da bulabileceğiniz bu kitap, her hikâyede Atatürkün farklı bir yönünü keşfedebileceğiniz, mutlaka okunması gereken bir derleme.

Tema ve Değerler Erdemler, Milli Kültürümüz, Birey ve Toplum, Okuma Kültürü, Çocuk Dünyası, Sağlık ve spor, Duygular, Sanat, Atatürk, Doğa ve Evren, Kişisel Gelişim. Kitaplar, çocukları hayata bağlayan köprülerin başında gelir. Dil gelişimi, duygusal ve görsel zekanın gelişimi hep kitaplar sayesinde sağlanır. Bu noktadan hareketle, öğretmen yazarlarımızdan, çocukların okumaya doyacakları öyküler, Yeni MEB okuma-yazma programına uygun olarak hazırlanmıştır. Özgün içerikleri ve resimleri sayesinde çocuklar,

Tema ve Değerler - Temizlik - Çalışkanlık - Değerlerimiz - Sorumluluk - Sağlık - Arkadaşlık - Hoşgörü - Hayvan Sevgisi - Çevremiz. Okumaya yeni başlayan çocukların zevkle ve heyecanla okuyacağı bu seri, .MEB yeni okuma-yazma programa uygun hazırlanmıştır. 1-İyi Komşu 2-Fırfırlı Balık 3-Bu Nasıl Şaka 4-Can dostum 5-Peynir Avcısı 6-Her Mevsim Güzeldir 7-Tarihi Kokluyorum 8-İyi Okuyucu 9-Temiz Çocuk 10-Küskün Mavi

Usta yazar Erdal Çakıcıoğlu'nun yazdığı bu hikâyede, minicik dostumuz Lokmacık'ın, başardığı büyük işleri okurken çok eğleneceksiniz.

Erhan Bey, kedisi Minik'le yaşayan yalnız bir adamdır. O kadar yalnızdır ki, her zaman gördüğü balıkçı ve onun martılarıyla konuşmaya başlar. Bir gün torunu yaşında bir çocuk yanına gelir. Onun da adı Erhan'dır. İşte bütün sürprizler küçük Erhan'ın, onun yanına gelmesiyle başlar. Erhan Bey artık yalnız kalmayacaktır.

Anne kablumbağa hasta olan yavrusunu iyileştirmek için yollara düşer. Bu yolda, tanışacağı yeni dostlarla, yaşayacağı maceraları çok severek okuyacaksınız.

Derviş, babasını kaybettikten sonra, annesine yardımcı olabilmek için, okuldan sonraki zamanlarında ayakkabı boyacılığı yapmaya başlamıştır. Derviş'in ayakkabı boyacılığına başladıktan sonra yaşadığı tesadüflere hem şaşıracaksınız hem de sevineceksiniz.

Arın Güney'in, dedesinin yazdıklarından etkilenerek bir rüya görmesiyle ilgilidir bu hikâye. Rüyasında kendini efsane 'Kavruk Efe' olarak gören Arın Güney'le birlikte yeni maceraya hazır mısınız?

Üniversiteyi kazanıp İstanbul'a gelen dostumuz neredeyse hayaline ulaşmak üzeredir. Ama sadece birkaç saatle kayıtları kaçırdığı için çok üzülmüştür. Hayal kırıklığına uğrayan dostumuz amcası sayesinde, ön kayıtlara başvurur. Fakat amcasına daha fazla yük olmamak için, bir yandan da iş arar ve ünlü olma hayalleri kurmaya başlar. İstanbul'daki kurnaz insanlardan saflığı yüzünden kurtulan bu genç dostumuzun hikâyesini çok severek okuyacaksınız.

Barış, annesi, babası ve dedesiyle birlikte yaşamaktadır. Annesi ile babasının, dedesine karşı olan tutumlarına üzülen Barış, onlara yaşlandıklarında kullanmaları için birer baston yapar. Bir ders niteliğinde olan bu baston, büyülüymüş gibi bütün aileyi bir araya toplar. Barış, dedesinin yüzündeki sevinci görünce de daha mutlu bir çocuk olur.