Öykü, pedallarına zor yetişebildiğim ilk bisikletimle değil, evimizin önüne çizilen beyaz çizgi ve yanındaki “varış” yazısı ile başlamıştı… Yıllar içinde, yerdeki o yazının yeri on metre ileri gitti, geri geldi… Olmadı karşı şeride geçti… Birileri geldi, “arrive” yerine “finish” yazdı; öbürleri “bitiş”i tercih etti. Sonuçta kırk beş yıl boyunca tüm bisiklet yarışları o bölgede sona erdi… Yarışmanın coşkusu, öfkeler, kavgalar, ahlanmalar, sevinçler, kutlamalar hep orada yaşandı. Eh, haliyle bisiklet sporuna

- Malumunuz, insan hafızasının unutmak gibi bir hastalığı var. Ömür boyunca yaşanabilecek ender felaketlerden birisinin tanıklığı yanında, ülkeyi yöneten siyasi iradenin, bunu bekasını sürdürmek adına kullanışını da değerlendirmek gerekiyordu. Bu kitabı onun için hazırladım; kolayca geri dönüp yaşananlardan dersler alabilelim, cehenneme giden yolların nasıl döşendiği görelim diye... - Siyasi rejimin niteliği gereği sosyal medyaya sıkışan doğru ve hızlı haber akışı, yazılarımın asıl kaynağıydı. Sosyal medya

Bir şehir düşünün ki, yüzyıllardır doğasını satarak geçine gelmiş... Doğanın pazarlanmasına ilk önce Toros'lardaki sedir ağaçlarından başlanmış... Milattan önce 2500. yılda konut işine başlayan Firavun Djoser, piramit inşaatında kullandığı taşıyıcı keresteyi en yakın kıyı olan Alanya'dan getirtmiş olmalı. Lifli yapısı gereği suya dayanıksız ama esnek olan sedir, aradan birkaç bin yıl geçtikten sonra Roma İmparatorluğunun gözdesi olmuş. Ahir zaman yayılmacıları, yelken direği yapımında kullanılan sedir için

Alanya Triatlonu başlayalı 20 yıl olmuş... 20 yıl yeni bir kuşak olarak hesaplanıyor. Tanık olmadığı günleri merak eden, doğru bilgiye kavuşmak isteyen, kent belleği oluşturmak isteyen gençlerin kuşağı... Bu kitap onlar için yazıldı... İçindekiler: Alanya Uluslararası Triatlonunun Başlangıç Yılları 1991 sonrası; 1992 triatlonları 1993 1994 1995 ve sonrası Feyzi Açıkalının Gazete ve Dergilerdeki Triatlon Yazıları