Yeryüzünde gün doğumunun ve gün batımının en eşsiz yaşandığı yer, Nemrut Dağı ve dağın güneşe bakan 2000 yıllık sakinleri... Kral Antiokos’un inşasına ömrünü verdiği bu antik mezar, kendisinin ve doğanın ihtişamına adanmış bir harikadan fazlası olabilir mi? Roma’dan Nemrut Dağı’na uzanan, bin yıllara sığmamış ölümsüz bir efsanenin peşinde bir grup arkeolog, insanlığa, uygarlığa ve varoluşa dair sırlara karşı bir saygı sınavına tabi tutuluyor. Sanat hayatında 50 yılı deviren usta çizer Yalçın Didman’ın, insa

Sayısız masalsı öykünün filizlendiği Kaçkar Dağları’nın büyüleyici yaylalarında geçen zorlu bir av, insana ait tutkuların yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor. Avı ve avcıyı içine katarak dağlarda yükselen bulutlar, tutku ve şehvetin yuttuğu insan zihnine çöküyor. Av sadece canından olacakken acaba avcı neleri kaybedecek? Sanat hayatında 50 yılı deviren usta çizer Yalçın Didman’ın 1980’li yıllarda Güneş gazetesinde yayımlanan efsanevi çizgi öyküsü Marmara Çizgi etiketiyle ilk kez kitaplaştırılıyor.

Küresel ısınmayla gelen felaketlerin ardından, gezegen yeni bir buzul çağına sürüklenmiş. Tabiata artık bambaşka dengeler hakim. Ayılı Adam gibi maceracılar, soğuk ve kıtlık bir yana, kanun tanımaz hemcinslerine karşı da mücadele etmek zorunda. Yeni bir medeniyetin anahtarı ise, Eksi Seksen denilen bölgede gizli. Onu ele geçirmek isteyener arasındaki müthiş yarış, kahramanımızın hangi cephede yer alacağını da belirleyecek... Bir yanda para, diğer yanda dostluklar ve cılız umutlar... Eksi Seksen'e giden t