... ‘Bacağına uzanan eli hissettiği an hızla ayağa kalkmış ve kapıya doğru yönelmişti. Önündeki adam sanki birden şekli belirsiz bir canavara dönüşmüştü. İçinden dışarıya doğru patlayacak gibi hissediyordu. Bu şekilsiz canavardan kurtulmalıydı. Uzanabildiği ilk ağır cismi yakalamıştı. Keskin kenarlı kristal bir kül tablasıydı bu, sonrası ise sadece canavarın başına tekrar tekrar vurmaktı. Kolunun yorulduğunu hissedince kalbinin dışarıya doğru sıkıştırması durmuş, biraz daha rahat nefes alabilir olmuştu. Bir

En umutsuz görünen insan bile iyileşme gücünü içinde barındırır... Yeni doğmuş bir bebek, göbeği kesildikten sonra tüm gücüyle ağlamaya başlar. Alıştığı ortamdan kopmuş, yeni bir ortama uyum çabasındadır. Bu onun dünyaya sitemidir. Rahatça nefes alıp verebilir, artık ağlamasına gerek yoktur ama yine de durmaksızın ağlamaya devam eder. Henüz doğum masasında yatmakta olan annesinin kucağına verildiğinde ise birden mucizevi bir şekilde susuverir. Anne karnındayken varoluşa tutunmak için geliştirdiği varlık ba

Kaybolmanın eşiğindeki yüreklerin haykırışını duyabiliyor musun? Sadece bilinenleri değil, bilinmeyenleri de, bilinmeyecekleri de duymak ister misin? Her gece başını yastığına koyduğunda, her sabah uyandığında, ıssızlığın içinde, kalabalıkların arasında yalnızlığını yaşayanların sessiz çığlıkları daha da önemlisi iç sesinin çığlığı geliyor mu kulaklarına... Bu kitap her yönü ile hayatın içinde olan ve olacaklarla ilgili herbirimizin farkındalığını ve bilincini en yüksek noktaya taşımanın bir yolu var mı,