Estetik bir değer olan 'güzel' ile, etik bir değer olan 'iyi'nin birlikteliği, antik çağlarda Grekler tarafından 'kalokagathia' (καλοκἀγαθία) kavramıyla ifade ediliyordu. İnsan ruhunun iyiliğini, bedenin sağlık ve güzelliğini de ifade eden bu kavram, sanat ve toplum yaşamına uzanan bir içerik taşıyor. Buna göre sanat eserinin sadece güzel olması yeterli değildi, onun aynı zamanda iyi olması gerekiyordu. Aynı şey etik norm ve tavırlar için de geçerliydi. Etik bakımdan iyi ve uygun olan bir davranış, estetik

İnsanın kendi varoluşu hakkında düşünce geliştirmesi, onun anlam arayan, anlam üreten ve anlam atfeden bir varlık olarak, aynı zamanda bir yaşama kültürü inşa etme çabasıdır. Yaşama kültürü, çağlara, toplumlara ve sonuçta bireylere dek uzanan farklılıklarıyla renkli bir dünya sunuyor. Bu renkli dünyada, herkesin yaşam algısı ve yaşam tarzı kendince olabileceği için, felsefenin öznel ve kişiye özel bir alanı üzerinde düşünce geliştirmeye çalıştığımız söylenebilir. Yaşama derken bir eylemi, hayat derken ise o

Sanki, başka medeniyetlerin görünmeyen düşünce polisi bizi sağ ve sol ikilemine, yeşillere, liberallere, ılımlı İslam´a, vs. hapsetmiştir. Kısaca: evrensel sorunlara kendimizce yerli çözümler üretememenin, kendi mazlumiyetimize ecnebi gözüyle bakmanın aczidir bu. Bize, enternasyonelleşin, özgürleşin, değişin, dünya vatandaşı olun denilirken, tüm bunların gerçekleşme adresi olarak, sadece kendi kültür ve medeniyetinin gösterilmesi ne kadar ahlâkidir. İşte ben bu sahtekarlığa direnmekten söz ediyorum.