İçinizdeki, kalbinizdeki çocuk ve çocukluğunuz kimle konuşur? Refik Durbaş, çocuktan, çocukluğun temel haklarından, dertlerinden, sevgiden ve güneşli çocukluklardan bahsediyor şiirlerinde. Dili ustaca kullanan şair, çocuk ruhuna hitap eden bu şiirlerle kâh güldürecek kâh düşündürecek.

Bu masallar ise yalnızca kuyruklu hayvanlara dair ben de merak ediyorum acaba nasıl yazdı şair?

Bu kar ışığının aydınlattığı gecede şimdi, yuvası dağıtılmış bir serçe olarak durmaktayım ömrümün penceresinde Pencerenin pervazında ihanet ettiğim ve ihanetine uğradığım kadınların sureti Ay ışığıyla aydınlanan odasında saçlarını taramakta çocukluk sevgilim Bense onun sûretini aramaktayım kaç yaşından beri Bir de kendimi Ve hayatım, ömrümü seyrettiğim bir nehir olarak akmakta hayatımdan nehirler ve uçurum da yok sayılırsa ömrümden Sahi, kaç yaşında bir çocuğum ben şimdi. Günümüzün önde gelen, usta şairle

Haydi, göğe çıkalım! Refik Durbaşın dizelerinde rüzgârla yarışan kuşlar, portakal kabuğundan gemiler, gökyüzüne doğru kanatlanıyor. Şair, çocukları gökkuşağı ile arkadaş olmaya davet ediyor.

Köroğlu elinde sazı dağa taşa; gece yatağında yatanın rüyasına, gündüz harmanında güneşin ışığını tırpan vurana; pınarların serin suyuna, kır çiçeklerinin kokusuna söyledi: Köroğluyum kayaları yararım Halkın kılıcıyla hakkı ararım Şahtan padişahtan hesap sorarım Uykudan uyanan katılır bana Doksan dokuz gün geçmeden doksan dokuz koç yiğit toplandı Köroğlunun çevresinde. Dünyanın avanak zamanı; anasından kaçan, babasına küsen; yavrusuna ekmek getiremeyen, yavuklusunu bezdiren Çamlıbele, Köroğluna geldi. Geçm

Bu pazar son hafta tatili çocukluğumun Refik Durbaş, kırmızı kanatlı kartalın ağzından okula giden ve gidemeyen çocukları anlatıyor dizelerinde. Aya hitaben yazdığı şiirlerinde ise alfabenin harflerini tanıtıyor çocuklara.

Mevlânâdan esinlenerek bir şiir, on masal! Usta şair Refik Durbaş, Mevlânânın Mesnevisinde yer alan bazı masalları sizler için uyarladı. Ormanda uzun bir süredir barış ortamı varmış. Güvercin baykuş ile kavga etmiyor, kaplumbağa tavşan ile yarışa kalkmıyor, tilki ile sansar akşam yemeklerini paylaşıyormuş. Her şey iyi ve güzelmiş, ama bir korkuları varmış: O da ormanın kralı aslan

Günümüz şiirinin önde gelen isimlerinden Refik Durbaş'ın, oğlu Alican'a adadığı bir kitap elinizdeki. Yedinci sınıftan ayrılarak çırak olan bir çocuğun öyküsünü anlatıyor. Okuldan ayrılmanın, küçük yaşta çalışma hayatına atılmanın bir çocuğu nasıl değiştirdiği, şiir sanatının güçlü anlatımıyla sunuluyor. Sevgili çocuklar, Bu kitabı okuduğunuzda biraz daha büyüdüğünüzü duyumsayacaksınız.

Bu kitabın öyküsü 1989da, İlhan Selçukun Refik Durbaşa sorduğu bir soruyla başlar: Selçuk, Ahmed Arif ile Enver Gökçenin şiirlerindeki benzer iki dizeyi hangisinin daha önce yazdığını merak etmektedir. Bir süre sonra da Refik Durbaştan Ahmed Arif ile bir söyleşi yapmasını ister. Söyleşi yapılır ve önce gazetede, daha sonra da kitap olarak yayımlanır. Söyleşi de, kitap da büyük ilgiyle karşılanır. Refik Durbaş, yıllar sonra, kitabı yeni baskıya hazırlarken Otuzüç Kurşun şiirine esin kaynağı olan olayı anlata

Anam eşikte, bahçede gül biçiyor babam beşikte, sazına söz diziyo. Ben, yüz beş yaşında bir delikanlı anam, bir şamar attı yanağıma Git dedi, babanın beşiğini salla..

Ormanistan, hayvanlar ülkesi. Hem düş hem de gerçek. Ormanistanın hayvanları da insan gibi düşünür, konuşur ve soru sorar. Beydaba'dan Ezop'a, La Fonten'den Refik Durbas'a surup gitmis bu masal gelenegi. Refik Durbas Yalanın kuyruğu olmaz diyerek söze başlasa da doğrudan yana taraf oldu hep. Şiir diliyle yazarak masalları daha da güler yüzlü hale getirmiş. Zaten masallar da, bu kadar çok sevilmeyi iyi anlatıcılara ve şairlere borçludur.

Zaman tünelinde altmışıncı yaşıma doğru yol alan "genç" ömrümde beklemediğim "şey" kalmadı. Nice günler, delikanlılığımın genç kızlarını bekledim yıldızlı semalarında baharın. Nice geceler, yaldızlı sözcüklerle şiirimi dokumasını nur yüzlü bir karanlığın ve onun arka odasındaki tan yerinin. Umudu da bekledim, kederi de... Yalnızlığı da, acıyı ve sevinci de... Ama bir gün, "deprem"i bekleyeceğim hayatımın takvim yapraklarına düşmesini nereden bilebilirdim? İki gündür, bir elimde küçük bir defter, öteki

Sair Refik Durbas, Kırmızı Kanatlı Kartal'da kendi cocukluğunun elinden tutarak şiir sütü tadında öyküler anlatıyor çocuklara. Ne derse desin kırmızı kanatlı kartal adı olan her şeyi seviyorum ama en çok da çalışan çocukların hem çalışan hem okuyan çocukların adını seviyorum.

Sair Refik Durbas'in Tilki masallarından oluşan bu kitabını, Türk çocuk edebiyatina ve dünya çocuklarına şiir tadında bir armağan olarak sunuyoruz. Tilki zil takmış kuyruğuna dolanıp dururmuş ormanda. Bir cam fidamna asmis zilini, uzun bir yolculuğa karar vermiş.